elifin tarifleri View RSS

























Hide details



YENİDEN MERHABA 22 Jan 2010 3:33 AM (15 years ago)

Çoook uzunca bir zamandır bloguma yazamıyorum. Önce hamilelik nedeniyle mutfağa giremedim, sonra yogunluktan yaptıklarını yayınlayamadım ve doğumla birlikte bütün zamanımı, ilgimi, enerjimi oğluma harcadığımdan blogumu iyice ihmal ettim. Sadece yorumlarınızı okuyup yayınlayabildim. Şimdi sevgili Çapan Kızının beni mimlemesi sayesinde tekrar yazma şansı buldugum için çok mutluyum. Çapan Kızına ve bu süre boyunca blogumu takip etmeye devam eden herkese çok teşekkür ederim. Şimdi gelelim cevaplara :

1 ) Blogunuzu ilk ne zaman açtınız?

Mayıs 2007de başka bir hostingde açtım, daha sonra eylül 2007de blogspota taşıdım.

2 ) Blogunuzda işlediğiniz konular nelerdir?

Blogumda kendi denediğim yemek tariflerini veriyorum.

3 ) Blogunuzla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Bloguma yazmayı, yaptığım şeyleri başkalarıyla paylaşmayı seviyorum. Şu sıralar çok ihmal etmiş olsam da kısa zamanda eskisi gibi sık sık yazmayı umuyorum.

4 ) Blogunuza yadığınız ilk yazı nelerdir?

Çilek rüyası adlı bir pasta tarifi.

5 ) Sizi izlemeye alan ilk kişi kimdi?

Epey bir düşündüm ama hatırlayamadım :((

6 ) İlk yorum yazan kişi kimdi?

Blogu olmayan ismini de vermeyen biriydi, dana rosto tarifime yorum yapmıştı.

7 ) En çok yorum alan yazınız hangisidir?


Çok pratik bir tarif olmasına rağmen Sosisli Milföy Börek.


8 ) Beğendiğinizi düşündüğünüz yazınız?


Sanırım hepsini de seviyorum.


9 ) Tarafınızdan düzenlenen etkinlik( var ise )?


Maalesef yok :((


10 ) Katıldınız etkinlik?


Şubat 2009 a kadar düzenlenen hemen hemen tüm etkinliklere katıldım.


11 ) Katıldınız yarışmalar?


Maalesef yok :((


12 ) 100 ve katlarındaki üyeleriniz (var ise)?


O kadar çok üyem yok ama takipçim var galiba :))


13 ) toplam yazı adetiniz geçen yıla ait?


6 adet ( Pek tembelmişim geçen sene)


14 ) Her gün ziyaret ettiğiniz blog ve siteler nelerdir?


Mümkün olduğu kadar çok ve değişik siteyi ziyaret etmeye çalışıyorum.


15 ) Blogunuzun size kazandırdıkları?


Daha çok mutfak aşkı ve becerisi ve güzel arkadaşlıklar.


Ben de aklıma gelen birkaç arkadaşımı mimlemek istiyorum.


Pembelinin Mutfağı

Nino

Aslı



Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

SÜRPRİZ KEK (HİNDİSTAN CEVİZLİ ve VİŞNELİ) 19 Jun 2009 1:59 AM (15 years ago)


Baharın, işlerin ya da hamileliğin yorgunluğu... Bilemiyorum sebebi hangisi ama bırakın yeni bi tarif denemeyi arşivde yayınlamayı bekleyen tarifleri bile blogda yayınlamayalı aylar oldu... Bu aksaklık için hepinizden, tüm elifin tarifleri takipçilerinden özür diliyorum...
Bu keki Dr.Oetker kakao ambalajında görüp denemiştim. Kakao, hindistan cevizi ve vişne gibi en sevdiğim üç lezzet bir arada olunca benim için muhteşem bir tat çıktı ortaya. Umarım siz de dener ve beğenirsiniz.

Malzemeler :

Kek hamuru için :
2 adet yumurta sarısı
1,5 su bardağı toz şeker
125 gram margarin
1 paket vanilin
1 su bardağı süt
1 1 çay bardağı dövülmüş fındık
50 gram kakao
1 paket kabartma tozu
2 su bardağı un

Hindistan cevizli karışım için :
2 adet yumurta akı
2 yemek kaşığı toz şeker
1 çay bardağı hindistan cevizi
1 çay bardağı vişne tanesi

Yapılışı :

İlk olarak iç karışımımızı hazırlayalım.
Bunun için yumurta aklarını 3-4 dakika kadar yüksek devirli mikserde çırpalım.
Çırpmaya devam ederken şekeri ekleyelim.
Son olarak hindistan cevizini ekleyip karıştıralım.
Hamuru için, yumurta sarılarını ve şekeri, şeker eriyene kadar çırpalım.
Margarini ve sütü ekleyip çırpmaya devam edelim.
Fındık hariç kalan malzemeleri eleyerek karışıma ekleyelim.
En son fındığı ekleyip şöyle bir karıştırıp bırakalım.
Hamurun yarısını 10x30 cm ebadında yağlanmış baton kek kalıbına dökelim.
Üzerine hindistan cevizli karışımı yayalım ve vişne tanelerini sıralayalım.
Kalan hamuru da üzerine döküp 175 C de 50-55 dakika kadar batırdığımız kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirelim.
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

FIRINDA SEBZELİ KÖFTE 26 Feb 2009 3:54 AM (16 years ago)



Malzemeler:

1 kg kıyma
3 adet orta boy kuru soğan
Karabiber, pul biber, tuz, kuru nane, kimyon
Yarım demet maydanoz
5-6 yemek kaşığı galeta unu
4 adet orta boy patates
3 adet çarliston biber
3 adet kırmızı biber
1 tatlı kaşığı biber salçası
1 yemek kaşığı domates salçası
2 su bardağı su
2 diş sarımsak
1 çay bardağı sıvı yağ

Yapılışı :

İlk olarak köftemizi hazırlayalım.
Bunun için soğanları soyup rondodan geçirelim.
Kıymayla soğanları bir kaba alıp dilediğimiz ölçüde dilediğimiz baharatları ve tuzu ekleyelim.
Maydanozu ince ince kıyıp harca ekleyelim.
Güzelce yoğuralım ve kabı streç filmle sarıp, dolaba kaldıralım.
Köfte harcını en az bir saat dolapta dinlendirelim.
Sonra çıkarıp yeniden yoğuralım.
Harçtan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, elimizle oval şekilli köfteler hazırlayalım.
Daha sonra patatesleri soyalım ve halka halka doğrayalım.
Biberleri de temizleyip ortadan ikiye keserek iki şerit elde edelim. Şeritleri de kendi içinde 4-5 parçaya keselim.
Bir dırın kabına sırasıyla bir köfte, bir patates, bir kırmızı biber, bir köfte, bir patates, bir yeşil biber şeklinde sırt sırta dizelim.
Dilerseniz patatesini ya da biberini daha çok koyabilirsiniz.
Yemeğimizi fırın kabına bu şekilde hazırladıktan sonra, bir başka kapta salça ve suyu karıştıralım.
İçine 1 çay kaşığı tuzu, 2 diş dövülmüş sarımsağı ve sıvı yağı karıştıralım.
Hazırladığımız bu karışımı yemeğimizin üzerine gezdirelim.
Fırın kabının ağzını alüminyum folyo ile kapatıp, 200 C lik fırında 55 dakika pişirelim.
Aluminyum folyoyu çıkarıp 5 dakika daha pişirip, fırından alalım, servis yapalım.
Afiyet olsun.




Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

KIYMALI YUMURTALI ISPANAK 9 Feb 2009 10:07 PM (16 years ago)



Eşim bana denemem için, internetten bir sürü tarif bulmuş, sağolsun :)) Yemeklerde kullanılan malzemelere bakarsak, seçilen yemekler benim mutfak egomu tatminden çok kendisinin damak tadını tatmin etmeye yönelik bir çalışma :)) İşte onlardan ilki. Benzer şekillerde zaten evimizde pişen bir yemekti. Burda farklı olarak içinde maydanoz var, kıyma miktarı normalde kullandığımızdan daha fazla ve yumurta çırpılarak ilave ediliyor. Bence yumurta ve ıspanaktan yapılan şeyleri seviyorsanız bir de böyle denemelisiniz. Şimdiden afiyet olsun.


Malzemeler :

500 gr kıyma
500 gr ıspanak
Yarım demet maydanoz
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 yemek kaşığı domates salçası
2 adet kuru soğan
4 adet yumurta
Tuz, karabiber, pulbiber

Yapılışı :

Ispanakları güzelce yıkayıp ince ince doğrayalım.
Soğanları yemeklik doğrayıp sıvı yağda pembeleşinceye kadar kavuralım.
Kıymayı ilave edip arasıra karıştırarak pişirelim.
Salçayı ve baharatları ilave edip şöyle bir karıştıralım.
Ispanakları da tencereye ilave edip hiç su eklemeden ıspanağın kendi suyuyla pişirelim.
Yumurtaları bir başka kapta çırpıp, ıspanağın üzerine dökelim.
Ağzını kapatıp, yumurtalar pişene kadar kısık ateşte tutalım.
Sıcak olarak servis yapalım.
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

HAZIR YUFKADAN MUSKA BÖREK 27 Jan 2009 6:16 AM (16 years ago)




Çalışan kadınların kurtarıcılarından biri milföy diğeri de hazır yufkadır hiç şüphesiz. Milföy ya da hazır yufkadan yapılmış, tadı üç aşağı beş yukarı aynı da olsa, farklı görünen börekler yapmak ve yemek daha çok hoşuma gidiyor. Yani yemek mideden önce göze hitap etmeli :)) Bu böreği de öğrenciyken ev arkadaşım yapardı, Sofra dergisinin eski bir sayısında bu böreği görünce o günleri yad etmek adına hemen yaptım, fakat fotografları bir türlü düzenleyemediğimden aylardır bekleyip duruyor. Siz de yufkayı değişik şekillerde börek haline getirmek isterseniz hem pratik hem de şık olan bu halini deneyin derim. Bu arada kıymalı versiyonu da çok lezzetli oluyor ... Şimdiden afiyet olsun.



Malzemeler :

4 adet yufka
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı su
1 çay bardağı süt
1 adet yumurta
İç harcı için beyaz peynir

Yapılışı :

Su, süt ve yağı bir kapta karıştıralım.
Yufkanın bir tanesini masanın üzerine serelim.
Karışımdan koyup, her tarafına güzelce sürelim.
İkinci yufkayı da ilkinin üzerine koyup aynı şekilde harcımızla ıslatalım.
Daha sonra fotograflarda görüldüğü gibi dört kenarından kare olacak şekilde katlamalar yapalım.
Köşeleri ortada birleştirecek şekilde (zarf gibi) katlamaya devam edelim.
Elde ettiğimiz karenin ortasına peynirden koyup köşeleri gene ortada birleşip yeni bir kare oluşturacak şekilde katlayalım.
Bu şekilde dört adet üçgen elde etmiş olacağız.
Bu üçgenleri de ortadan ikiye keserek sekiz parça börek elde edelim.
Diğer 2 yufkayı da aynı şekilde hazırlayalım.
Börekleri yağlanmış fırın tepsisine koyup üzerine çırpılmış yumurta sürelim.
200C de 30 dakika civarında üzeri kızarıncaya kadar pişirelim.
Afiyet olsun.









Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

PRENS TATLISI 14 Jan 2009 11:18 PM (16 years ago)


Son zamanların en çok konuşulan programlarından biri Yemekteyiz bizi de etkisi altın aldı. Ama bir çoğunun yaptığı gibi, tartışmalardan ve eleştirilerdan keyif aldığım için değil bir yemek programından bilmediğim neyi öğrenebilirim diye izliyorum. Bu tatlıyı da bu programa katılan bir yarışmacı yapmıştı. Genelde sert ve çoğu zaman anlamsız eleştirilerin yapıldıgı bir programda övgüler alan bir tarifi mutlaka denemem lazım diye düşündüm. Sonuçta umduğumuz gibi çok lezzetli bir tatlı ortaya çıktı. Tek başına bile çok lezzetli olan o kadar malzemeyi biraraya getirmek bomba gibi bir tatlı yaratır di mi :))
Tarifte orjinaline sadık kalmaya çalıştım ama frambuaz bulamadığım için yerine dondurucumda bekleyen vişneleri kullandım. Bir de çikolatalı sosun şekersiz acımsı bir tadı olacağını düşündüğümden şeker ilavesi yaptım. Tam 8 adet kup elde ettim bu tarifle. Deneyenlere şimdiden afiyet olsun.

Malzemeler :

750 ml süt
1 paket vanilyalı puding
1 su bardağı süt
1 paket kremşanti
6 adet halley
1 su bardağı dövülmüş ceviz
½ su bardağı dondurulmuş vişne

Çikolatalı sos için :

½ litre süt
50 gram kakao
3 yemek kaşığı toz şeker

Yapılışı :

750 ml sütün içine toz pudingi ekleyip sürekli karıştırarak pişirelim.
Puding kıvamına gelince ocaktan alıp soğumaya bırakalım.
Pudingi soğurken kabuk tutmaması için ara sıra karıştıralım.
Yarım litre süte, kakao ve toz şekeri ekleyip ocağa koyalım.
Kaynayana kadar sürekli karıştırarak pişirelim.
Daha sonra soğuması için ocaktan alalım ve kabuk tutmaması için sık sık karıştıralım.
Bir başka kapta, 1 su bardağı sopuk sütle krem şantiyi çırpalım.
Halleyleri küp küp doğrayalım. Bir halleyi 20-25 parçaya bölelim.
Puding iyice soğuduktan sonra krem şantiye ekleyip, mikserde kısa süreli karıştıralım.
İçine ceviz, halley parçaları ve vişneleri de ekleyip, kaşıkla şöyle bir karıştıralım.
Hazırladığımız karışımı kuplara koyalım.
Tatlımızın üzerini hazırladığımız çikolata sosuyla süsleyip buzdolabına kaldıralım.
En az 2-3 saat beklettikten sonra servis yapalım.
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

KAVALA KURABİYESİ 6 Jan 2009 2:10 AM (16 years ago)


Edirne gezimizde aldıgımız kavala kurabiyelerinin tadı günlerce damağımızdan gitmedi, "neden daha fazla almadık ki" diye pişmanlığımızsa çok daha uzun sürdü... O kurabiyelerden tatmak Esraya ve eşine de kısmet olmuştu. Ümitin "kavala da kavala" diye tutturması üzerine Esra internette yoğun bi araştırma yaptı ve Çerkez Kızının kavala kurabiyesini yapmaya karar verdi. "Bu ölçü bizi kesmez" diye düşünüp miktarları da iki katına çıkardı. Sonuç gerçekten mükemmeldi. Edirne kavalasının o tadını birebir yakalamak mümkün olmasa da çok çok yakın lezzet de kurabiyelerdi bunlar. İstanbulda Edirneden getirip kavala kurabiyesi satan bir kaç pastane vardı ama Ankarada rastlamadım. Eğer bilen varsa ve yorum bırakırsa çok memnun olurum.
Bence mutlaka deneyin, eminim favori kurabiyelerinizden olacak. Şimdiden afiyet olsun.


Malzemeler :

2 su bardağı un
6 yemek kaşığı tereyağ
8 yemek kaşığı pudra şekeri
2 yumurta akı
1 su bardağı file badem
1 paket vanilya
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
Üzeri için pudra şekeri


Yapılışı :

Unu ve bademleri bir tavaya koyup sürekli karıştırarak pembeleşinceye kadar kavuralım.Kavurdugumuz malzemeyi soğumaya bırakalım.
Soğuduktan sonra pudra oda sıcaklığındaki tereyağını, yumurta akını, pudra şekerini, vanilya ve kabartma tozunu ekleyelim.
Tüm malzemeleri güzelce yoğuralım.Hamur çok zor toparlanan bi hamur oluyor, bu durumda ısrarla yoğurmaya devam etmek gerekiyor. Gerekirse biraz daha un serpebilirsiniz.
Hamurumuzu hazırladıktan sonra, kurabiye kalıpları ya da bardak yardımıyla ay şeklinde keselim.
Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizelim.
Önceden 175C ye ısıtılmış fırında 15-17 dakika pişirelim.
Kurabiyeler çok pembeleşmeden, kızarmadan fırından almak lazım. Fazla piştiği zaman sertleşir.
Kurabiyelerin daha fazla pişmemesi için hemen tepsiden alalım.
Soğuduktan sonra pudra şekerine bulayıp servis yapalım.
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?





AYVALI KUPLAR 17 Dec 2008 3:27 AM (16 years ago)


Benim mutfağımdan ayvalı tarifler, genellikle evde kalan ayvaları değerlendirmek amacıyla çıkıyor :)) Gene böyle evde kalan ve bir türlü yenmeyen, bu saatten sonra da yenmesinden ümidi kestiğim iki adet ayvayı değerlendirme çabalarım sonucu bu tatlı ortaya çıktı. Biz severek tükettik. Hafif ve lezzetli bir tatlı oldu.
Ben ıslatmak için evde bulunan ayva reçelini birebir oranında sulandırarak kullandım, kek olarak da hazır pastabanın bir katını. Ama evde kalan keklerinizi ya da keserken parçalanan pandispanyalarınızı da bu şekilde değerlendirebilirsiniz. Bu ölçülerde 6 adet kup hazırlayabilirsiniz. Afiyet olsun.



Malzemeler :

2 adet orta boy ayva
3 yemek kaşığı toz şeker
1 çaybardağı su
Kırmızı gıda boyası
1 paket kremşanti
1 su bardağı süt
1 adet hazır pastaban ya da herhangi bir kek
1 çaybardağı meyve suyu

Yapılışı :

Ayvaları yıkayıp soyalım.
Çekirdeklerini ve çekirdek yataklarını çıkartıp her bir ayvadan 20-25 dilim elde edecek şekilde ince ince dilimleyelim.
Ayva dilimlerini bir tencereye alıp 3 yemek kaşığı toz şekeri üzerine serpelim.
1 çaybardağı suya kürdanın ucuyla kırmızı gıda boyası koyup, bu suyu da ayva tenceresine ilave edelim.
Ayvalar pişerken krem şanti ile sütü çırpalım.
Kekimizi küçük parçalara ayırıp kupların dibine koyalım.
Üzerine meyve suyu gezdirelim.
Ayvaları tamamen suyunu çekip karamelleşmeye başlayana kadar pişirelim.
Ayvaları soğuduktan sonra ıslattığmız kekin üzerine koyalım.
Hazırladığımız krem şantiyi de sıkma torbasına koyup kuplara sıkalım.
Buzdolabında dinlendirip servis yapalım.
Dilerseniz fındık veya antep fıstığıyla süsleyebilirsiniz.
Afiyet olsun.

Not :
Ayvalı tatları seviyorsanız aşağıdaki tariflere de bakmanızı öneririm.

Ayva tatlısı
Ayva Reçeli
Ayvalı çikolatalı kek
Ayvalı Yaş Pasta

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?


ISLAK KEK 21 Nov 2008 11:29 PM (16 years ago)


Islak keki bilmeyen yoktur eminim. Çoğumuzun çocukluğunun yaş pastası :)) Annemden bu keki "bize yaş pasta yap" diye isterdik...Ben de annemin tarifiyle denemek istedim, sadece yumurtayı pişirmeden tüketmek istemediğim için, sosunu ayırdıktan sonra hamura ilave etmeyi tercih ettim. Bundan mı kaynaklandı bilemiyorum ama un miktarını biraz arttırmam gerekti.
Denemek isterseniz işte tarif;

Malzemeler :

1,5 su bardağı toz şeker
1,5 su bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ
50 gram kakao
4 adet yumurta
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2,5 su bardağı un

Yapılışı :

Toz şekeri, sütü ve sıvı yağı bir kaba alıp güzelce çırpalım.
Kakaoyu da ilave edip karıştırmaya devam edelim.
Bu karışımdan büyükçe bir kupa ayıralım (350 gram).
Kalan karışıma yumurtaları kıralım ve çırpmaya devam edelim.
Unu, vanilyayı ve kabartma tozunu eleyerek ilave edelim.
Hazırladığımız hamuru yağladığımız fırın kabına dökelim (30x30 ebatında borcam).
Önceden ısıttığımız 170C lik fırında 30-35 dakika (batırdığımız kürdan temiz çıkana kadar) pişirelim.
Fırından çıkarıp ayırdığımız karışımı her tarafına güzelce dökelim.
Soğuduktan sonra dilimleyerek servis yapalım.
Dilerseniz üzerini çikolata parçaları ya da hindistan cevizi ile süsleyebilirsiniz.
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?



Atamızı saygıyla anıyoruz...

SOSİSLİ MİLFÖY BÖREK 9 Nov 2008 11:29 PM (16 years ago)


Milföyün tadı ve pratikliği tartışılmaz, ah bir de bu kadar yağlı olmasa... Lezzetli şeylerin kalorisi neden hep bu kadar yüksek acaba? Yoksa yiyeceklere lezzet veren şey kalori mi :))
Aslında tarif çok klasik ama sunum olarak değişiklik isteyenler için yazmak istedim. Şimdiden afiyet olsun...

Malzemeler :

6 adet milföy
6 adet parmak sosis
1 adet yumurtanın sarısı

Yapılışı :

Milföyleri buzdolabından çıkartıp iyice yumuşayana kadar bekletelim.
Daha sonra bıçakla kenarlardan 1 cm içerde olacak şekilde her kenara kesikler atalım. Fakat karşılıklı iki köşede kesikler birleşirken diğer iki köşede birleşmemeli.
Bunu anlatması çok zor olmakla birliktre yapması çok kolay. Aşağıdaki fotograftan bakabilirsiniz.
Milföyün ortasına sosisi köşegen olacak şekilde yerleştirelim.
Önce kesik dış kenarları birbirinin içinden geçirerek kapatalım
Daha sonra içte kalan parçaları da üsetüste gelecek şekilde kapatalım.
Tüm bu aşamaları fotogrraflardan takip ederseniz çok daha kolay yapacağınıza eminim.
Tüm milföyleri bu şekilde hazırladıktan sonra yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine alalım.
Bir yumurtanın sarısını çırpalım ve böreklerin üzerine sürelim.
200C de üzeri kızarana kadar 15-20 dakika pişirelim.
Sıcak sıcak servis edelim.
Afiyet olsun.










Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

GÖKKUŞAĞI TATLISI 4 Nov 2008 9:35 PM (16 years ago)




Uzunca bir aradan sonra merhaba... Hatta uzunca demek biraz hafif kaldı sanırım, çooook uzunca bir aradan sonra demeliyim :)) Ankaraya taşındığımızdan beri bana bir tembellik çöktü desem bu uzun aranın sebebini özetlemiş olurum sanırım. Yeni bir şeyler denemek şöyle dursun, eskiden yaptığım oyalayıcı yemekleri bile yapmıyorum, günü kurtarmak yetiyor çoğu zaman. Ve itiraf ediyorum bu durumumdan utanıyorum... Ama elbet geçecek. Bir çoklarımızın baharda kapıldığı bu rehavete ben sonbaharda kapıldım. Sanırım taşınmanın yükünü henüz üstümden atamadığım için bu rehavet hali...
Neyseki Esra birbirinden güzel mamalar yapmış ve bir de fotograflarını ve tariflerini bana yollamış da; bu ayrılık daha da uzun sürmedi. Görüntüsü çok güzel olan bu tatlının tadı da muhteşemmiş, ben de en kısa zamanda denemek istiyorum. Sizlere de şimdiden afiyet olsun...


Malzemeler :
Hamuru için :
3 adet yumurta
1 çay bardağı şeker
3 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvı yağ
3 çay bardağı irmik
3 çay bardağı un
2 paket kabartma tozu

Şerbeti için :
3 su bardağı toz şeker
3,5 su bardağı su
1 çay kaşığı limon suyu

Süslemesi için :
2 yemek kaşığı kakao
1 çay bardağı hindistan cevizi

Yapılışı :

İlk olarak şerbetimizi hazırlayalım.
Çünkü tatlımız sıcak, şerbetimiz soğuk olmalı.
Bunun için su ve şekeri bir tencereye koyup kaynatalım ve kaynamaya başlayınca limon suyunu ilave edip ocaktan alalım.
Yumurta ve şekeri kar haline gelene kadar çırpalım.
Sonra sırasıyla yoğurt, sıvı yağ, irmik ve unu ekleyip güzelce karıştıralım.
Hamuru yağlanmış fırın kabına dökelim.
Önceden ısınmış 200C fırında pişirelim.
Pişip pişmediğini kürdan batırarak kontrol edebiliriz.
Pişince fırından alıp ters çevirerek başka bir tepsiye çıkartalım.
Üzerine soğuk şerbeti gezdirerek dökelim.
Bir bardak yardımıyla tatlımızı daireler şeklinde keselim.
Dairelerden arta kalan hamurları 2 yemek kaşığı kakao ve 1 çay bardağı hindistan cevizi ile karıştıralım.
Bu karışımdan küçük parçalar koparıp elimizde yuvarlayalım. Bu kakaolu toplar kestiğimiz dairelerden daha küçük olmalı.
Kakaolu topları daire şeklinde kestiğimiz tatlının üzerine yerleştirelim.
Üzerlerine krem şanti, kaymak ya da dondurma ilave ederek servis yapalım.
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?




PATATESLİ POĞAÇA 12 Sep 2008 1:58 AM (16 years ago)


Orucu, sahurda hamurişi yemeden tutamayanlardanım. Hamurişi yemediğim zaman, ertesi gün çok çabuk acıkıyorum ve iftar saatini beklemek zor oluyor. Ama tabi bu yenilen hamurişleri kilo olarak bana dönüyor :(( Buna rağmen hamurişinden vazgeçemeyenler için nefis bir poğaça tarifi. Afiyet olsun.

Malzemeler :

150 gram margarin
½ çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
1 paket kabartma tozu
1 adet yumurta
Yaklaşık 3,5 su bardağı un
1 çay kaşığı tuz

İçi için :

2 adet haşlanmış patates
1 çay bardağı rendelenmiş kaşar
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı pul biber

Yapılışı :

İlk olarak patateslerimizi haşlayıp soyalım.
Patatesleri ezip kaşarı da içine ekleyelim.
Tuzunu ve baharatlarını koyup iyice karıştıralım.
Hamuru için ilk olarak margarini eritelim.
İçine sıvı yağ ve yoğurtu koyup karıştıralım.
Yumurtanın akıyla sarısını ayıralım.
Akını karışıma ekleyelim.
Sarısını üzerine sürmek için bekletelim.
Kabartma tozu ve unu karışıma eleyerek ekleyelim ve bir taraftan yoğuralım.
Yumuşak ele yapışmayan bir hamur elde edene kadar un eklemeye ve yoğurmaya devam edelim.
Hamurun üzerini temiz bir bezle kapatıp yarım saat dinlendirelim.
Daha sonra hamurdan küçük parçalar alıp elimizle yuvarlak şekilde açalım.
İçine hazırladığımız patatesli kaşarlı harçtan koyup top şeklinde olacak şekilde kapatalım.
Kapattığımız ucu aşağı gelecek şekilde yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizelim.
Yumurta sarısını üzerine sürüp, dilersek susam serpelim.
Fırında 200 C ısıda 25-30 dakika kadar pişirelim.
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

SÜRPRİZ 9 Sep 2008 10:48 PM (16 years ago)

Aslında çok uzun zaman önce yazmak istediğim ama taşınma yoğunluğundan bir türlü kaleme alamadığım bir yazı olacak bu…
Tam da toplanma telaşımızın ortasında kargo bir paket getirdi eczaneye. Her zaman gelen dergilerden filan olabileceğini düşündüm ama paketi açınca çok hoş bir sürprizle karşılaştım. Ağzım kulaklarımda, şaşkınlık, sevinç ve anlatılamayacak yoğun duygular içinde kargo poşetinden çıkan sevimli kutucuğu açtım. İçinden dünyalar tatlısı Pelinin benim için imzalanmış :) bir fotoğrafıyla, işte bu cici fincanlar çıktı.



Bundan bir süre önce Pelinin teyzesi Evren, ablasının bebek beklediğine ve bebeğe isim bulmak için bizlerden fikir istediğine dair bir yazı yayınlamıştı. Eğer önerilen isimlerden biri seçilirse de öneren kişiye hediyeleri olacaktı. Ben de birkaç isimle beraber Pelin ismini önermiştim. Aradan birkaç ay geçtikten sonra Evrenden bebeklerinin doğduğuna ve ismini Pelin koyduklarına dair bir mail aldım. Yani Pelinin isim annesi olmuştum :)) Şimdi hem böyle dünyalar tatlısı bir bebeğin isim annesi olmaktan çok mutluyum, hem de blog dünyasının bizlere sağladıklarından. Yüzünü hiç görmediğimiz, şahsen hiç tanışmadığımız fakat “arkadaş-dost” diye nitelendirebileceğimiz insanlarla bizi karşılaştırdığı için çok mutluyum…

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

HAYIRLI RAMAZANLAR 31 Aug 2008 9:50 PM (16 years ago)

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?






Taşınma nedeniyle kısa bir süre yokum. Sonra yepyeni tariflerle gene burda olacağım. Görüşmek üzere...

GÜZEL BİR GÜN GÜZEL BİR ŞEHİR ve GÜZEL DOSTLAR 28 Jul 2008 5:30 AM (16 years ago)

Geçtiğimiz haftasonu arkadaşlarımız Aylin ve Mesutla beraber Edirne gezisi yaptık. Edirne gerçekten mutlaka gidip görülmesi gereken bir şehir. Her köşesi buram buram tarih kokuyor. Müzeleriyle camiileriyle senelerce Osmanlıya başkentlik etmiş bir şehir oldugunu daha ilk görüşte anlıyorsunuz. Mimar Sinanın “ustalık eserim” dediği ve 1575te yapılmış dünya mimarlık tarihihinin başyapıtlarından kabul edilen Selimiye Camiisine hayran olmamak mümkün değil. II.Beyazıt Külliyesinde bulunan Sağlık Müzesi ilgimizi çeken bir diğer yer oldu. Müze 2004 yılında Avrupa’da “Yılın En İyi Müzesi” ödülünü almış. Osmanlıdaki tıp anlayışını müze içindeki canlandırmalarla birebir görmeniz mümkün. Ayrıca o yıllarda kullanılan tıp araç gereçleri de (tansiyon aletleri, ilaç kutuları, şırıngalar, steteskoplar gibi) müzede sergileniyor.
Şehri gezerken 500-600 yıl önce yapılmış o eserlerin günümüze kadar gelmesine hayret ediyorsunuz. Savaşlara, doğal felaketlere karşı sapasağlam ayakta durmuş yapılar sizi, bundan asırlar önceki teknolojinin büyüklüğü konusunda düşünmeye sevk ediyor.
Tarihi zenginliklerinin yanı sıra doğal güzellikleri de sizi büyülüyor. Meriç, Tunca ve Arda nehirleri (ve köprüleri) şehre bambaşka bir güzellik katıyor.
Edirneye özgü meyveli sabunlar da ilgi çekiciydi. Osmanlı döneminde şehre gelen önemli ziyaretçilere armağan edilen bu sabunlar şimdilerde şehirdeki çarşılarda hediyelik olarak satılıyor. Sabunun gıda boyasıyla renklendirip değişik meyvelerin şekillerinin verilmesiyle hazırlanan sabunlar mis gibi de kokuyor.
Ee tabi bu bir yemek blogu oldugundan Edirneye özgü yemeklere de değinmeden geçmek olmaz :)) Edirnenin yatık ciğeri meşhur. Şeritler halinde doğranmış ciğerin bir gece süt içinde bekletilip ertesi gün unlanıp kızartılmasıyla hazırlanıyor. Yanında da kuru biber kızartması ile servis ediliyor. Bir diğer meşhur yiyeceği de badem ezmesi ve Kavala(Selanik) kurabiyesi. “ben ömrümde böyle güzel kurabiyeler yemedim” dedirtecek kadar güzel kurabiyeler bunlar.
Çok keyif aldığımız geziyi Mesutun rehberliğinde yaptık. Ben de size O’nun notlarından Edirne için söylenebilicekleri özetleyeyim. Ama Anlatmakla olmaz mutlaka gidip görmek lazım.

Edirne Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi, Sağlık Müzesi, Balkan Savaşı Müzesi, Lozan Anıtı ve Karaağaçı görmeden,

Selimiye Camii, Eski Camii, Üç Şerefeli Camii, Ali Paşa Kapalı Çarşısı ve II.Beyazıt Külliyesini gezmeden,

Meriç kenarında çay içmeden ve Edirnenin meşhur yatık ciğerini yemeden,

Badem ezmesi, mis sabunu, kavala kurabiyesi ve beyaz peynir almadan,

Her yıl Haziran ayının son haftasında düzenlenen Kırkpınar Yağlı Güreşleri ve Kültür Etkinliklerine katılmadan dönmeyin…

İstanbuldan gidecekler için turlar da mevcut. Kendi arabanızla gitmek isterseniz Anadolu yakasından 2.5 saat kadar sürüyor.


Badem Ezmesi

Kavala Kurabiyesi

Selimiye Camiisi



Selimiye Camii içi

Selimiye Camii içi




Bizi renklerine hayran bıraktıran tavus kuşu

II.Beyazıt Külliyesi bahçesi

Psikiyatri hastalarını müzikle tedavi edilişi

İlaç hazırlayan eczacıbaşı

Hekimbaşı ve odası

Çekilerek tedavi edilen hasta ve uygulamalı eğitim alan öğrenciler

Tarihi tren garı (Günümüzde Trakya Üniversitesi Rektörlüğü olarak kullanılıyor)
Lozan Anıtı

Meriç Nehri ve Köprüsü

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

VİŞNELİ PARFE 16 Jul 2008 11:36 PM (16 years ago)


Aslında bu tarifi sıcak yaz günlerinde içimizi serinletecek bir tatlı olarak yayınlamayı düşünmüştüm ama ben yayınlama aşamasına gelene kadar İstanbul yağmura teslim oldu. Hepimizin çok ihtiyacı vardı bu yağmura hem serinlemek için hem de ilerleyen günlerde susuz kalmamak için. İstanbul yağmurlu olsa bile ülkemizin geri kalanınında çok sıcak günler geçiren bölgeler var. Bu parfe, onları biraz olsun serinletir umarım :))
Malzemeler :

3 paket krem şanti
500 mililitre süt
1 paket petit beurre bisküvi
1.5 su bardağı vişne
200 gram labne peyniri
1 çay bardağı pudra şekeri

Yapılışı :

İlk olarak vişnelerin çekirdeklerini çıkarıp ikiye doğrayalım ve bir kenara koyalım.
Bisküvileri rondodan geçirelim.
Dilediğimiz bir kalıbı streç filmle kaplayalım.
Kremşantiyle sütü çırpalım.
İçine labne peynirini ve pudra şekerini ilave edip karıştıralım.
Bisküvileri de ilave edelim. Karıştırmaya devam edelim.
Son olarak vişneleri ilave edip hızlıca karıştırıp, kalıbımıza dökelim.
Buzlukta en az 5-6 saat (tercihen 1 gece) beklettikten sonra, buzdolabının normal kısmında 1-2 saat bekletelim.
Kalıptan çıkarıp dilimleyerek servis yapalım.
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

KREM ŞANTİLİ KEK 7 Jul 2008 12:28 AM (16 years ago)


Dr.Oetker krem şanti ambalajının arkasındaki bu tarifi çok uzun zamandır denemek istiyordum. Geçen gün yapmak için tarif defterimi açtığımda tarifi not etmediği görünce hayal kırıklığına uğradım ama ambalajı öylece defterin arasına koydugumu görünce çok sevindim. Keke gelince; çok lezzetli, hafif ve yumuşacık bir kek oldu. Tek sorun pişme süresindeydi. Orjinal tarifte 25 dakika demesine rağmen benim kekim 50 dakikada pişti ve ben tarifi kendi tecrübelerime göre vermeyi uygun gördüm. Bence denemeye değer, alternatif bi tarif. Şimdiden afiyet olsun.

Malzemeler :

1 paket krem şanti
1 su bardağı soğuk süt
4 adet yumurta
1 çay bardağı sıvı yağ
1.5 su bardağı toz şeker
1 su bardağı dövülmüş ceviz
2.5 su bardağı un
1 paket
Kabartma tozu

Yapılışı :

Bir kapta krem şanti ve sütü çırparak hazır hale getirelim.
Başka bir kapta oda sıcaklığındaki yumurta ile şekeri köpük köpük oluncaya kadar çırpalım.
Düşük hızda çırpmaya devam ederken sırasıyla sıvı yağı, hazırladığımız krem şantiyi, cevizi ekleyelim.
En son olarak unu ve kabartma tozunu eleyerek ilave edelim.
Hazırladığımız hamurumuzu yağlanmış bir kek kalıbına dökelim ve 175C de 45-50 dakika kadar ortasına (batırdığımız kürdan temiz çıkana kadar) pişirelim.
Dilimleyip servis yapalım.
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

VİŞNELİ ETİMEK TATLISI 2 Jul 2008 10:17 PM (16 years ago)


Blogumda şimdiye kadar hiç vermediğim kadar uzun bi ara verdim. İlk olarak kardeşimin düğünü vardı, ardından tatile çıktık. Antalyadan Demreye kadar tüm kıyı şeridini gezdik. Hem çok keyifli hem de dinlendirici bi tatil oldu bizim için. Bir kez daha memleketimizin her köşesinin ayrı bir güzel oldugunu ve çok önemli tarihi eserler barındırdığını görmüş olduk.

Dönüşümü de bir tatlıyla yapmak istedim hem de çok sevdiğim bi tatlıyla, gerçi sevmediğim tatlı da yok ama :)) Tatlı başlayalım tatlı devam etsin diye düşündüm. Eminim etimek tatlısını hepiniz biliyorsunuzdur ama bir de vişnelisini deneyin derim ben....

Malzemeler :

10 adet tuzsuz etimek

Kremesı için :
4 su bardağı süt
1 su bardağı toz şeker
2 yemek kaşığı irmik
2 yemek kaşığı nişasta
2 yemek kaşığı un
50 gram margarin
1 paket vanilin

Şerbeti için:
1 su bardağı su
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı vişne suyu

Yapılışı :

İlk olarak etimeklerimizi uygun büyüklükteki hafif derin bir kaba dizelim.
Daha sonra şerbetimizi hazırlayalım.
Bunun için 1 su bardağı toz şekeri kalın tabanlı bir çelik tencereye koyup ocağa yerleştirelim.
Hiç su ilave etmeden şeker tamamen karamelize oluncaya kadar arasıra karıştıralım.
Daha sonra yavaş yavaş bir su bardağı suyu ekleyelim.
Bu aşamada çok fazla sıçradığını bilmenizde fayda var.
Ayrıca bu aşamada karamelleşen şekerler topaklanabiliyor, çok seri karıştırmak ve ocağı bir müddet daha açık tutmak gerekiyor.
Daha sonra bu şerbetin içine vişne suyunu da ekleyelim ve etimeklerin üzerine dökelim.
Etimekler şerbetini çekerken kremayı hazırlayalım.
4 su bardağı soğuk sütün içine un, nişasta ve irmiği ilave edip karıştıralım.
Şekeri de ilave edip ocağa alalım.
Sürekli karıştırarak kısık ateşte koyulaşıncaya kadar pişirelim.
Koyulaşmaya başlayınca margerini ve vanilini ilave edelim.
Kaynayınca ocaktan alalım.
Eğer pütürlü bir görünümü varsa mikserden geçirelim ve şerbetli etimeklerin üzerine dökelim.
Oda sıcaklığına geldikten sonra 1-2 saat buzdolabında bekletelim.
Dilimleyip vişne taneleriyle süsleyerek servis yapalım.
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

ANNEMİN SABLE BİSKÜVİSİ 16 Jun 2008 11:52 PM (16 years ago)



Annemin küçüklüğümüzde en sık yaptığı kurabiyelerdi bunlar. Sanırım bizim yaş grubumuzun için "sable bisküvi"nin yeri apayrıdır. Anneciğim sağolsun, nöbet için yapıp göndermişti. Yediğimde aldığım tat öyle yoğunduki, rejimde kaçamak yapmanın vicdan azabını bile bastırdı. Siz de geçmişe küçük bi yolculuk yapmak isterseniz, sable bisküvi ve yanında da sütten iyisi olmaz heralde :))


Malzemeler :
250 gram margarin ya da tereyağı
20 yemek kaşığı un
8 yemek kaşığı pudra şekeri
2 adet yumurta
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Üzeri için fındık ve pudra şekeri
Yapılışı :
Yumurtaların akları ile sarısını ayıralım.
Aklarını üzeine sürmek için ayıralım.
Yumurta sarısına pudra şekerini ilave edip iyice karıştıralım.
Oda sıcaklığındaki margarini ve diğer tüm malzemleri ilave edip iyice yoğuralım.
Hamurun üzerini bir bezle kapatıp 20 dakika dinlendirelim.
Daha sonra hamuru merdane tardımıyla yarım santimetre kalınlığında açalım.
Bardakla ya da istediğimiz herhangi bir kalıp yardımıyla keselim.
Üzerlerine dövülmüş fındık serpiştirelim.
Yağlı kagıt serilmiş fırın tepsisine dizip 150C de 12 dakika pişirelim.
Ilık hale gelince pudra şekeri serpiştirelim.
Çayımızla, sütümüzle yiyelim :))
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?

KAKAOLU ÇATLAK KURABİYE 10 Jun 2008 8:09 AM (16 years ago)



Uzun zamandır yeni bir tarif yayınlayamadığımın farkındayım. Eminim aynı fotografa ve aynıı tarife bakmaktan çok sıkıldınız. Bunda hem yoğun bir dönem geçirmemin hem de yeni birşeyler yapmamın payı büyük. Bu tarifi de daha önceden yayınlamıştım ama geçen hafta yaptığımda Esra'nın iş arkadaşlarından övgüler alınca tekrar yayınlama karar verdim. Kurabiyelerin dısı ince bir kabuk gibi ve cıtır , ici yumusacık ve kumlu oluyor. Ve bunlara ilaveten yogun cikolata tadı ve kokusu var... Sanki brownieden kurabiye yapmışsınız gibi :))




Malzemeler :


2 yemek kasıgı kakao
50 gram margarin
100 gram bitter cikolata
1 adet yumurta
3/4 su bardagı toz seker
1 su bardagı un
1/2 cay kasıgı karbonat
Pudra sekeri


Yapılışı :


Margarin ve cikolatayı bir kaba alıp ben mari usulu eritelim.
Diger tarafta yumurta ve sekeri, seker eriyene kadar cırpalım.
İcine kakao,karbonat,cikolata-margarin karısımı ve unu ekleyip hamurumuzu elde edelim.Bu hamur normalden daha kıvamsız ve ele yapısan bir hamur olacaktır. Panik yapıp fazladan un eklemeyin :))
Daha sonra hamurun bulundugu kabın agzını strec filmle kapatıp yarım saat buz dolabında bekletelim.
Bu surenin sonunda hamurdan ceviz buyuklugunde parcalar koparıp pudra sekerine bulayıp yaglı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizelim.
Dizerken kurabiyelerin birbirine girmemesi icin aralarında 6-8 cm kadar bosluk bırakmakta fayda var,cunku ceviz kadar koydugumuz hamur parcası pistiginde 5-6 cm capında bir kurabiyeye donusuyor.
Hamurun tamamını kurabiye haline getirdikten sonra tepsiyi fırına yerlestirelim ve 175 C de 12-15 dakika pisirelim.
Sure cok onemli. Size dısardan baktıgınızda kurabiyeler pismemis gibi gorunse bile sakın 15 dakikayı gecirmeyin.Dısı cıtır cıtır ama ici yumusak ve hem ici hem dısı agızda dagılan muthis lezzetli kurabiyeleriniz olacak.
Eger fırından cıktıgında pudra sekeri az gibi gorunurse kurabiyeleriniz ılık haldeyken uzerine pudra sekeri serpebilirsiniz(sıcakken serperseniz pudra sekeri erir).
Eger bir tepsiden fazla kurabiye olursa iki tepsiyi aynı anda pisirmenizi tavsiye etmem. Biri pistikten sonra diger tepsiyi hazırlayıp pisirin.
Afiyet olsun.

Add post to Blinklist Add post to Blogmarks Add post to del.icio.us Digg this! Add post to My Web 2.0 Add post to Newsvine Add post to Reddit Add post to Simpy Who's linking to this post?