Oyuncular Turu'nun Avrupa ayaklarından belki de en önemlisi olan, Almanya'nın Fürth kentinde gerçekleştirilen ve aynı zamanda Paul Hunter'ın anısına ithaf edilen Arcaden Paul Hunter Classic turnuvasında çeyrek final maçları tüm hızıyla devam ediyor.
Turnuvanın ilk gününde O'Sullivan, Robertson, Selby, Trump gibi oyuncular problem yaşamadan son-16 oyuncu arasına katılmayı başardılar. Son dönemde form durumlarında yükseliş grafiği içerisinde olan Robert Milkins, Alan McManus ve Rod Lawler gibi isimler de son-16'da yerini kaptılar. Stuart Bingham, Ben Woollaston ve Mark Williams gibi isimler ise hiç beklenmedik şekilde turnuvaya ilk turdan veda eden isimler oldu.
Paul Hunter Classic, bir PTC etabı olmasına rağmen Snooker takviminde ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu yine ispatladı. Tüm önemli oyuncular (Ding Junhui hariç) turnuvaya katılım sağladılar ve odaklanarak iyi performanslar sergilemeye çalıştılar. Fürth'de Stadhalle'de gerçekleşen turnuvanın ilk gününden itibaren seyircinin turnuvaya olan ilgisi çok büyüktü. Neredeyse her maç televizyon masasının tribünleri tam kapasite olarak maçı takip etti.
3. Turda oynanan Stephen Maguire-Aditya Mehta mücadelesinin 3. setinde Hindu oyuncu Aditya Mehta, maksimum seri gerçekleştirdi. Snooker tarihinin 107. maksimum serisini gerçekleştiren genç oyuncu, tecrübeli rakibi Maguire karşısında maçı 4-2'lik skor ile kaybetti.
Son-16 maçlarında ise sürpriz üstüne sürpriz gerçekleşti. İlk olarak Ronnie O'Sullivan, çok da iyi performans gösteremediği maçta Çinli rakibi Tian Pengfei'ye 4-2 ile kaybetmekten kurtulamadı. Aynı skor ve maç performansı ile birlikte Neil Robertson da Taylandlı rakibi Dechawat Poomjaeng'e kaybetti. Günün en zevkli maçında ise Judd Trump ve Stephen Maguire karşı karşıya geldi. Çok kısa ve akıcı setlerin ardından maçı yine 4-2'lik skor ile kazanarak ismini son-8 arasına yazdıran isim Judd Trump oldu.
Çeyrek Final Maç Sonuçları:
Mark Selby 2-2 Ricky Walden
Judd Trump 3-3 Tian Pengfei
Alan McManus 2-3 Mark Allen
Dechawat Poomjaeng 2-2 Rod Lawler
Anketi doldur, kazananı doğru tahmin et, hediyeyi kap.
Her tekil kullanıcı için bir kez katılım hakkı mevcuttur. Birden fazla kez katılım yapan kişilerin çekiliş hakkı silinecektir.
Ödül konusu netlik kazandıktan sonra detaylı bilgi hakkında buradan ve sosyal medya hesaplarımız üzerinden gerekli açıklama yapılacaktır.
20 Ocak 2014, saat 12.30'da kazanan kişi Snooker Türkiye blog ve twitter hesabı üzerinden ilan edilecektir. Aynı zamanda kişinin e-posta adresine gerekli bilgilendirme yapılacaktır. Çekiliş sırasında video kaydı yapılarak sosyal medya üzerinden takibi sağlanacaktır.
Bir yılı daha geride bırakacağız. Snooker camiası da çok hareketli bir yıl geçirdi. İşte 2013'e damgasını vuran isimler ve olaylar.
Yılın En İyi Oyuncuları
Ronnie O'Sullivan: Çoğu snookersever onun dönüşünü bekledi. Kimi snookersever onun olmadığı bir sezonu hiçe sayıp hiç bir turnuvayı izlemedi. Ronnie O'Sullivan Şubat sonunda bir basın toplantısı düzenleyerek World Snooker Championship'e katılacağını açıkladı ve heyecanla herkesi bekletti. 2012-2013 sezonunda bir UKPTC haricinde hiç bir turnuvada oynamadan 2013'te düzenlenen Betfair Dünya Snooker Şampiyonası'nda tur yorgunu oyuncuları eleyerek Dünya Şampiyonu oldu ve Crucible lanetini yenen oyuncular kervanına katıldı. Verdiği uzun ara sırasında neler yaşadığını anlatan "Running" isimli kitabını ekim ayında piyasaya sürdü. Premier League Snooker'ın yerine geçen Champion of Champions turnuvasında 6 Red Championship şampiyonu Mark Davis'i, PTC Grand Final şampiyonu Ding Junhui'yi, China Open şampiyonu Neil Robertson'ı ve son Premier League Snooker şampiyonu Stuart Bingham'ı yenerek "şampiyonlar şampiyonu" oldu. Bu yıl Ronnie O'Sullivan için diriliş yılıydı.
Neil Robertson: 2013 onun için kaybettiği Masters ve PTC Grand Final finalleri nedeniyle iyi başlamasa da yüzü 2013 ortalarına doğru gülmeye başladı. China Open'da Mark Selby'i 10-6 yenerek hem Masters turnuvası finalinin skoruyla (10-6 Selby lehine bitmişti ve şampiyon Selby olmuştu) rövanşı aldı hem üç buçuk yıl sonra bir sıralama turnuvası kazandı hem de dünya sıralamasında 5'ten 2. sıraya yükseldi. Betfair Dünya Snooker Şampiyonası'nda ilk raundda Robert Milkins'e hazırlıksız elense de turnuadaki en yüksek seriyi yaptığı için hem 10.000 poundun hem de Betfair'in özel altın ıstakasının sahip oldu. Wuxi Classic'te Victoria Bulgaristan Açık'ta 4-1'lik skorla yenildiği John Higgins'i 10-7'lik skorla yendi ve Çin'deki 2. zaferini elde etmiş oldu. Yeni sezonda iki hedefi vardı Robertson'ın. Birincisi doğduğu topraklarda yani Avustralya'da Australian Goldfields Open şampiyonu olmaktı. İkincisi ise UK Championship'i kazanıp Triple Crown koleksiyonunu tamamlamaktı. Birinci hedefine çok yaklaşmıştı Robertson ama Australian Goldfields Open finalinde Marco Fu'ya 9-6 yenildi. Bu finalden sonra fazla ortalarda gözükmedi -ta ki UK Championship'e kadar... UK Championship finalinde yine Mark Selby ile karşılaştı Neil Robertson. Finalde Mark Selby'i geriden gelerek 10-7 yenen Neil Robertson, hem kendisini geçen yılki UK Championship turnvasının çeyrek finalinde yenen Mark Selby'den rövanşı aldı, hem Triple Crown koleksiyonunu tamamlayan 8. oyuncu oldu hem de Adalar dışından Triple Crown koleksiyonu tamamlayan ilk oyuncu oldu. Neil Robertson için bu yıl fazlasıyla güzel ve başarılı geçti.
Ding Junhui: Belki de kariyerinde geçirdiği en iyi yılıydı bu. Hatta 2005'ten bile daha iyiydi. Scottish Open turnuvasını kazansa da o da Neil Robertson gibi 2013'e iyi bir başlangıç yapmadı. İlk raundlarda elenerek süren bu süreç, Welsh Open'da bozuldu. Welsh Open'da yarı final görse de karar frame'inde Stuart Bingham'a 6-5 yenildi. Haikou'da düzenlenen World Open'ın çeyrek finalinde John Higgins'in gazabına uğradı. O maçta hiç frame alamadan 5-0 yenildi. Tam böyle giderken PTC Grand Final turnuvası onun dönüm noktası oldu. Bu turnuvada kariyerinin beşinci 147'sini yaparak finale ulaştı. Finalde Neil Robertson'ı geriden gelerek 4-3 yendi ve kariyerindeki 6. sıralama turnuvasını kazandı. China Open'ı es geçerek Betfair Dünya Snooker Şampiyonası'na hazırlandı. İlk raundun ilk seansında eski İskoç efsane Alan McManus karşısında zorlansa da ikinci seansta 10-5'lik skorla yenmeyi başardı. İkinci raundda da Mark King'i 13-9 skorla yendi ve çeyrek finale kadar ulaştı. Fakat Barry Hawkins'ten yenilmekten kurtulamadı. 15-7'lik skorla turnuvadan elendi ve bir kez daha dünya şampiyonu olma şansını kaybetti. 2013-2014 sezonunun ortalarına doğru Shanghai Masters, Indian Open ve International Championship turnuvalarını art arda kazanarak tarihe geçti ve sıralamada 3. sıraya yükseldi.
Mark Selby: 2011 yılı kadar olmasa da 2013 yılı onun için fena değildi. Açılışı Masters finaliyle yaptı. Masters turnuvasının finalinde son şampiyon Neil Robertson'ı 10-6 yenerek şampiyon oldu ve Masters'ı 3. kez kazanarak Paul Hunter'ın 3 Masters'lık rekoruna yaklaştı. Ayrıca 2012 yılında UK Championship'i kazandığı için aynı sezon içinde art arda Triple Crown kazanma şansına da yaklaştı. China Open'da final görse de Neil Robertson'a Masters finalinin skoruyla, yani 10-6 kaybetti. Betfair Dünya Snooker Şampiyonası'nın favorisi olarak başlasa da (China Open finalinin yorgunluğundan dolayı) ikinci raundda Barry Hawkins'e 13-10 yenildi. Triple Crown koleksiyonunu tamamlayamama baskısından ve gelen ağır eleştirilerden dolayı -ve de hayranlarından Weibo'da özür dileyecek kadar- psikolojik olarak çökmüştü. Yani kısaca tükenmişlik sendromundaydı. Bu yüzden de 2013-2014 sezonunun ilk turnuvası olan Victoria Bulgaristan Açık'a katılmadı. Onun yerine eşi Vikki ile Türkiye'de dinlenmeyi tercih etti. Bu onu dünya sıralamasındaki birincilik koltuğundan etti. Australian Goldfields Open yarı finalinde yine ezeli rakibi Neil Robertson'a 6-3 kaybetti. Ayrıca diğer ezeli rakibi Ronnie O'Sullivan ile 2 kere PTC turnuvalarında kapıştı. Paul Hunter Classic yarı finalinde 4-2 yenilse de Antwerp Open'da bunun rövanşını aldı. Muhteşem geçen bir finalde geriden gelerek 4-3'lük skorla O'Sullivan'ı yendi ve Antwerp Open şampiyonu oldu. UK Championship yarı finalinde ise snooker tarihinin 100. 147'sini gerçekleştirerek tarihe geçti. Finalde yılın başında da karşılaştığı Neil Robertson ile karşılaştı. İlk seansta önde tamamlamasına karşın ikinci seansta Neil Robertson karşısında hezimete uğradı. 16. seansta siyah oyununda kaçırdığı siyah yüzünden konsantrasyonu bozuldu ve ikinci seansı muhteşem oynayan Neil Robertson'a 10-7'lik skorla mağlup oldu. Kapanışı yine Neil Robertson ile oynadığı bir finalle yapan Selby, bu yılı iyisiyle kötüsüyle maceralı geçirdi.
Mark Allen: Bu yıl majör turnuva olarak World Open'ı kazanabilen Mark Allen, asıl oyununu PTC'lerde gösterdi. Mayısta dünya evine giren Allen, Ruhr Open ile Kay Suzanne Memorial Cup'ı kazanarak bu seneyi başarılı geçirdi.
Stephen Maguire: Majör turnuvalarda fena sayılmayan bir performans gösterdi bu yıl. Welsh Open'da Stuart Bingham'ı heyecanlı geçen bir karar frame'inde 9-8 yenerek 6 yıllık aranın ardından bir majör turnuva kazandı. O frame'deki kritik pot sonrası yumruğunu masaya vurmasıyla kendinden söz ettirdi.
Yılın Çıkış Yapan Oyuncuları
Barry Hawkins: Farklı bir teknikle oynayan Barry Hawkins bu yıl turnuva kazanamasa da kendi adından söz ettirmeyi başardı. Özellikle Betfair Dünya Snooker Şampiyonası'nda Mark Selby ve Ding Junhui gibi favori isimleri ve bu yılın diğer çıkış yapan oyuncusu olan Ricky Walden'ı yenerek adından söz ettirdi. Finalde Ronnie O'Sullivan'la güzel bir maç çıkardı. Durumu bir ara 7-7 yapsa da Ronnie O'Sullivan'dan kurtulamadı ve 18-12'lik skorla mağlup oldu. Buna rağmen Twitter'da Ronnie O'Sullivan'dan çok kendisi konuşuluyordu.
Xiao Guodong: Asya Kapalı Mekan ve Dövüş Sanatları Oyunları'nda altı kırmızılı snooker tekler finalinde İranlı Amir Sarkhosh'u yenerek altın madalya kazandı bu 10 Şubat 1989 doğumlu Çinli. Fakat asıl çıkışını Shanghai Masters'ta Ding Junhui ile final oynayarak yaptı. Final yolunda Stephen Maguire ve Mark Davis gibi çetin ceviz oyuncuları yendi. Diğer ağırtop oyuncuların da elenmesiyle final gördü. Finalde Çin'in snooker üstadı Ding Junhui'ye 10-6 kaybetse de kariyerinin en iyi çıkışını gerçekleştirdi.
Ricky Walden: Betfair Dünya Snooker Şampiyonası ve UK Championship'te yarı final görerek adından bahsettirdi. UK Championship'te özellikle 3 turnuvayı art arda kazanan Ding Junhui'yi bir majör sıralama turnuvasından eleyerek dikkatleri üzerine çekti. Ardından yakın arkadaşı Mark Selby ile oynadığı yarı finalde. Selby tarihin 100. 147'sini yaptıktan sonra Ricky ile beraber fist pump yaptı.
Jack Lisowski: Judd Trump ile oynadığı maçları kazanmasıyla dikkatleri üzerine çekti. China Open'da çeyrek finale kadar ulaşsa da Shaun Murphy karşısında karar frame'inde 5-4 yenildi. Bu başarısı bile Çinli hayranları tarafından oldukça övüldü.
Detchawat Poomjaeng: Betfair Dünya Snooker Şampiyonası'nın bize verdiği hediyelerden biri daha! İlk raunddaki Stephen Maguire maçındaki hareketleriyle ve seyirciyle diyaloglarıyla sempati topladı. Bunun karşılığını ise Snooker Legends turnuvasına davet edilmek oldu. Stephen Hendry'nin kaptanlığı aldığı Rest of The World takımının açıklanan isimlerinden biri oldu.
Yılın Hayal Kırıklığı Yaratan Oyuncuları
Judd Trump: Welsh Open'da iyi oynayıp bir numara olsa da bu uzun sürmedi. Turnuvaları önemsemek yerine şöhretin getirdiği şaşalı yaşamı tercih etti. Kızlardı, lüks arabalardı, partilerdi, gösteriş yapmaktı derken formdan düştü. 2011 ve 2012 yılındaki gibi ballı değildi bu yıl ama ardında güzel bir Trump-O'Sullivan maçı ile Mark Allen ile oynadığı Kay Suzanne Memorial Cup finali bıraktı (bu yıl oynadığı tek final buydu ve onda da Mark Allen 4-1 kazanarak kupayı aldı).
John Higgins: 1975 doğumlular jenerasyonundan Ronnie O'Sullivan bu yıl ne kadar iyiyse John Higgins de bir o kadar da kötüydü. Mark Davis ile kapışmalarında kaybeden tarafı oynadı. O da Judd Trump gibi fazla ballı değildi aslında ama Victoria Bulgaristan Açık yarı finalinde güzel bir Ronnie O'Sullivan-John Higgins maçı izlettirdi ve o eski "O'Sulliggins" kapışmasını O'Sullivan ile tekrar ettirdi. Maçı alan Higgins, finalde Neil Robertson'ı 4-1 yenerek Bulgaristan şampiyonu oldu.
Shaun Murphy: Bu sene iyi başlasa da bu yılki turnuvalarda bir final yüzü bile göremedi. Barry Hearn'ün her yaptığını desteklese de Hearn'ün sistemi en çok ona yaramadı bu yıl.
Graeme Dott: Mark Selby ile oynadığı Masters yarı final maçı ile Peter Ebdon ile oynadığı Dünya Snooker Şampiyonası ilk raund maçı yüzünden bir daha kendine gelemedi.
Yılın Hayal Kırıklığı Yaratan Genç Oyuncuları:
Luca Brecel: Son zamanlarda iyice Judd Trump gibi olduğu için turnuvaları unuttu.
Sean O'Sullivan: Mark J. Williams'ın genç klonuydu.
Yılın En İyi Maçı
Çok fazla maç var aslında ama gruplandırma yapacağım.
Stratejik bakımdan en iyiler:
2013 Masters Finali: Robertson-Selby
2013 PTC Grand Final Finali: Robertson-Ding
2013 China Open Finali: Selby-Robertson
2013 International Championship Finali: Ding-Fu
Ofansif bakımdan en iyiler:
2013 WSC Yarı Finali: O'Sullivan-Trump
2013 UK Championship Yarı Finali: Robertson-Bingham
Heyecan bakımından en iyiler:
2013 Welsh Open Finali: Maguire-Bingham
2013 PTC Grand Final Yarı Finali: Robertson-Ford
2013 PTC Grand Final Finali: Robertson-Ding
2013 WSC Çeyrek Finali: Trump-Murphy
2013 WSC Yarı Finali: O'Sullivan-Trump
2013 WSC Finali: O'Sullivan-Hawkins
2013 Wuxi Classic Finali: Robertson-Higgins
2013 Antwerp Open Finali: Selby-O'Sullivan
2013 UK Championship Yarı Finali: Selby-Hawkins
2013 UK Championship Finali: Selby-Robertson
En Karmaşık Duygu Anları
Triple Crown'lu Neil Robertson: UK Championship'i de kazanan Neil Robertson, tarihteki üçlü tacı tamamlayan 8. oyuncu oldu ve bu başarıyı Birleşik Krallık ve İrlanda dışında yaşayan ilk oyuncu oldu.
O'Sullivan'ın Dönüşü: Bir PTC etabı harici hiç bir turnuvaya katılmadan Betfair Dünya Snooker Şampiyonası'na katılan Ronnie O'Sullivan, tur yorgunu oyuncuları yenerek dünya şampiyonu oldu ve Crucible lanetini bir süreliğine Crucible Tiyatrosu'ndan kovdu.
Maximum Selby: Mark Selby'nin UK Championship'teki yarı finalde gerçekleştirdiği 147 gerçekten inanılmazdı. Bu 147, snooker tarihinde gerçekleştirilen 100. 147 olarak tarihe geçti.
Siyah Kaçınca: UK Championship finalinin 16. frame'innde durum 52-32 iken Neil Robertson, son kalan kahverengiyi kaçırınca Mark Selby'nin eline hem frame'i alma şansı hem de 8-7'lik skoru eşitleme şansı geçti. Her şey siyaha kadar iyi gitmişken zor pozisyonlu siyahı kaçıran Selby, maçı kazanma şansını kaybetmiş oldu. UK Finalinin kırılma noktasıydı belki de bu kaçan siyah.
Trump'ın Gecikmeli 147'si: Amatörken 147 gerçekleştiren en genç oyuncu ünvanını taşıyan Judd Trump, profesyonel snooker kariyerinde ise gecikmeli de olsa bir 147 yapmayı başarabildi. Antwerp Open'da Mark Selby karşısında bunu başarsa da o maçta Mark Selby'e elenmekten kurtulamadı.
Yılın Kapışması
Yılın kapışmasının adı: "Selbertson". Neil Robertson ile Mark Selby bu yıl 6 maçta karşılaştı; 2 tanesini Selby, 4 tanesini de Robertson aldı. Snookerseverlerin zevkle izlediği maçların kahramanlarıydı.
Yılın Dostluğu
Yine Neil Robertson ile Mark Selby. China Open ile UK Championship finallerinde birbirlerşyle iletişimi snookerseverlerin sempatisini topladı. UK Championship finalindeki kucaklaşma ise bir yılın özeti gibiydi.
Yılın Çığırtkanı
Masters'taki jenereiklere konu olan "You beauty" ile PTC Grand Final'daki "Yes" çığlıkları ile Neil Robertson.
Saçmalıklar
Barry Hearn'ün değiştirmeye puan bazlı sıralamayı kaldırıp yerine geçirmek istediği para bazlı sistem.
Tartışmalar
Ronnie O'Sullivan'ın Dünya Snooker Şampiyonası'nda çeyrek finalden sonra yaptığı açıklamalardı. "Para için snooker'a döndüm" demesi kafaları yine karıştırdı.Bazı oyunculardan tepki toplayan O'Sullivan, finalden sonra ise üslubunu yine değiştirdi ve artık küçük çaplı turnuvalarda boy göstereceğini açıkladı.
Arka planda dursa da vuruş süresi uygulaması oyuncular arasında tartışılan bir konu oldu. Genel olarak olumlu düşünceler var bu uygulama için.
Stephen Lee'nin şike soruşturması ise Stephen Lee'nin 12 yıllık müsabakalardan men ile 40.000 euroluk para cezası almasıyla sonuçlandı. Ronnie O'Sullivan'ın Twitter'da Stephen Lee hakkında ileri geri konuşması ise yine tartışmalara neden oldu.
Bir yılın daha sonuna geldik. Snooker Türkiye adına snookerseverlere mutlu yıllar diliyorum. Nice senelere!
Ha bu arada, sizin "en"leriniz nelerdi?

Sezonun En Başarılı Oyuncusu: Ding Junhui
Tur'a katıldığı ilk günden bu yana en başarılı sezonunu geçiren Çinli yetenek, bu sezon oynadığı 4 finalin 3'ünü kazanmayı başardı. Geçen sezonlarda kendisinin en büyük problemi olarak belirttiğimiz büyük maçları kazanamama sorununu da aşmış gözüküyor. Önümüzdeki sene için de, zirvede kalmak için en güçlü adaylardan biri Ding Junhui.
Diğer Adaylar:
Neil Robertson
Mark Allen
Sezonun En Çok Puan Toplayan Oyuncusu: Neil Robertson
Neredeyse katıldığı tüm turnuvalarda üst turlarda yer almayı başardı. Sadece buyıl 6 tane final oynadı. Bunların 2'sini kazanmayı başardı. Bu sezon özelinde, hedef turnuvası UK Championship'i çok iyi bir performans ile kazanmayı başardı. Şu anda 33360 puan ile yıl içerisinde en çok sıralama puanı kazanan oyuncusu oldu. %82'lik maç kazanma yüzdesi de Neil Robertson'ın önemli işler yaptığının kanıtı olarak gösterilebilir.
(1. Ding Junhui %84.9, 2. Neil Robertson %82.0, 3. Mark Allen %80.5)
Diğer Adaylar:
Ding Junhui 32360
Mark Selby 28620
Sezonun Hayal Kırıklığı Yaratan Oyuncusu: Judd Trump
2011 WSC ile spotlar altındaki kariyerine hızlı bir başlangıç yaparak UK Championship'te final gören Trump, bu sezon takipçilerine çoğu kez saç baş yoldurttu. Birçok maçı, konsantrasyon ve antrenman eksikliği yüzünden kaybeden genç yıldız, çoğu zaman da turnuva seçerek mücadele etti. Bunun en büyük kanıtı ise, sezon başında 2.lik -belki de 1.lik- kovalarken, önümüzdeki yılda ilk-10 oyuncu arasındaki yerini kaybetmemek için mücadele edecek olması oldu. Yılın sonuna doğru yaptığı maksimum seri ile bir tutam olsun sevenlerini mutlu etti.
Diğer Adaylar:
Shaun Murphy
John Higgins
Sezonun Bilinmezlikler İçindeki Oyuncusu: Ronnie O'Sullivan
Herkesin tahmin edeceği gibi, bu sıfatı turda taşıyabilecek en uygun isim Rocket. Her turnuva öncesinde "acaba bu sefer katılacak mı?" düşüncesi ile tüm sosyal mecraları kurcalatan süperstar isim, bu yıl içerisinde bir PTC etabı ve bir de özel bir turnuvayı kazanmayı başardı. Emeklilik konusundaki belirsiz tavrı ile de Ronnie O'Sullivan'ı bu sıfatla niteleyebiliriz.
Diğer Adaylar:
Robert Milkins
Stephen Maguire
Sezonun En Heyecanlı Maçı: UK Championship Finali: Neil Robertson 10-7 Mark Selby
Ana Tur'un en önemli ikinci turnuvasının final maçında 5-1'lik skor ile geriye düşseniz ne hissedersiniz? Özgüven kaybı, hırs, kasların sinirlerin önüne geçmesi.. Liste daha çok uzar. Ama Avustralyalı Dünya 1 numarası Neil Robertson için, herşey bitmemişti. Arka arkaya alınan frameler, masada geçirilen uzun süreler.. O ölümcül skordan geri dönebilmek için yapılması gereken en önemli işlerdi. Neil yaptı. 10-7'lik skor ile şampiyon oldu.
Diğer Adaylar:
International Championship: Ding Junhui 10-9 Marco Fu
UK Championship Round 2: Stephen Maguire 6-5 Luca Brecel
Sezonun En Önemli Olayı: Üçlü Taç: Neil Robertson
Her snooker oyuncusunun hayalidir, Ana Tur'un en önemli 3 turnuvasını da müzesine götürebilmiş olmak. Tarihte bunu başaran oyuncu sayısı iki elin parmaklarını geçmez iken, Neil Robertson'ın müthiş bir geri dönüş ile Alex Higgins, Steve Davis, Ronnie O'Sullivan gibi efsanelerin arasına ismini yazdırması, -tabiki de- sezonun en önemli olayı olmayı başardı. Murphy, Selby, Ding ve Allen gibi kendi jenerasyonu içerisinden bunu başaran ilk oyuncu olması da olayı daha bir özel kılıyor.
Diğer Adaylar:
WSC Şampiyonluğu: Ronnie O'Sullivan
100. Maksimum Seri: Mark Selby
Sezonun En Önemli Tartışması: Ronnie O'Sullivan'ın Tweetleri
Yaptığı her hareketler olay olabilmeyi başaran bir oyuncu olan Ronnie O'Sullivan, gerek emekliliği hakkındaki, gerek Tur'daki diğer rakipleri hakkında yorumları, gerekse de Stephen Lee'nin davasının ardından attığı tweetler ile gündeme bomba gibi düşmüştü.
Diğer Adaylar:
Sıralama Puanı Sisteminin Değişmesi
Muhtemel Vuruş Süresi Uygulaması
Sezonun Heyecan Veren Genç Oyuncusu: Michael White
Özellikle sezonun ilk yarısında gösterdiği müthiş performans ile, Britanya'nın yeni prensi ilan edilmişti. Büyük oyuncuları elemeyi başardı o dönem içerisinde. Yılın sonuna doğru elemeleri geçememeye başlasa da yeteneği ve masa üzerindeki hakimiyeti ile aklımızın bir köşesine yer etmeyi başardı.
Diğer Adaylar:
Joel Walker
Zhang Anda
Sezonun Hayal Kırıklığı Yaratan Genç Oyuncusu: Luca Brecel
Orta Avrupa'nın son yıllarda çıkardığı en önemli genç yetenek olan Luca Brecel, şöhretin ve paranın getirdiği şeyleri, oyunu ile dengelemeyi başaramadı. Yılın büyük bölümünü boş geçirdi. Gençlik hevesleri ile muhtemel bir müthiş kariyeri de çöpe atmanın eşiğinde.
Diğer Adaylar:
Sean O'Sullivan
Thannawat Tirapongpaiboon
Sezonun En Sportmen Oyuncusu: Ricky Walden
Söylenecek söz yok. Sadece videonun sonunu izleyin.
Diğer Adaylar:
Yok
Anketimize Neil Robertson cevabını veren 9 kişi arasından çekilişle kazanan kişi
Arda Efendi
Kendisini tebrik ediyoruz.
Neil Üçledi
9 Dec 2013 3:14 AM (11 years ago)
Bu yıl tüm oyuncuların ilk turdan katılımıyla başlayan Uk Championship'te zafere ulaşan Neil Robertson oldu.
Avustralyalı oyuncu geriye düştüğü maçta geri dönüşlerin efendisi Selby'i kendi silahıyla vurdu.Finalin ilk seansını 5-3 geride kapayan Neil maç sonunda 10-7'lik skorla galibiyete ulaştı.
Selby'nin düşük ritmli performansına rağmen ilk seansa ağırlığını bir türlü koyamayan Aussie bir ara 5-1 geriye düştü.Öğlen seansının son iki frameini kazanan Neil akşam seansının açılışında da 3 frame kazanarak maçta eşitliği yakaladı.Rakibinin 8-6 öne geçmesinden sonra maçta eşitliği yakalama şansı bulan Selby kaçırdığı son siyahla maça adeta noktayı koydu.
Son framede oyundan koptuğu açıkça görülen Selby üst üste şampiyonluk şansını kaçırırken Neil Üçlü Taç'a ulaşmayı başardı.2010 yılında Dünya Şampiyonu, 2012 yılında Masters Şampiyonu ve 2013 yılında da Birleşik Krallık Şampiyonu olan oyuncu; bu üçlüyü tamamlayan tarihteki sekizinci oyuncu oldu.Neil'ın maç sonu açıklamaları şöyle;
Triple crown'a ulaşmış olmak büyük oyuncuların arasına girmek anlamına geliyor ki bu harika bir şey.Ayrıca bunu Ada dışından bir oyuncu olarak yapan ilk kişi olmak inanılmaz.Selby şu an güvenli vuruşlarda dünyanın en iyisi ve bu benim oyunumu oldukça bozdu.30 dakikayı aşan sürelerde pot yapamadığım anlar oldu.Öğlen seansının son iki frameini almak benim için kurtarıcı oldu.Bu akşam boyunca hep pozitif kaldım ve dilediğime ulaştım.Selby siyahı kaçırdığında ben de herkes gibi şoka uğradım.Masaya gelir gelmez siyahı gönderip dışarı gitmek istediğimden rest kullanmadım ve sağ elimle siyahı cebe gönderdim.
Birleşik Krallık şampiyonası ilk kez tüm oyuncuların ilk turdan katılımıyla düzenlendi.İlk 32'de yer alan isimleri oldukça zorlayan bu formatta sürpriz sonuçlar da ortaya çıktı.Barry Hearn göreve geldiğinde Masters-Uk Championship ve World Championship'in formatlarına dokunulmayacağını söylemişti ancak geçtiğimiz yıl Uk Championship'te ilk tur maçlarının frame sayısı azaltılmıştı.
Snooker tarihinin 100. maksimum serisi de bu turnuvada geldi.Selby yarı finalde Walden'a karşı gerçekleştirdiği maksimumla 59 bin £'un sahibi olurken kariyerinin ikinci 147'sini gerçekleştirmiş oldu.

 |
Efsane Bugün Doğdu-5 Aralık 1975 |
Doğuştan yetenekli doğmak hepimiz isterdik öyle değil mi? 10 yaşımızda ilk yüzlük seri yapmak ve 15 yaşımızda 147 yapmak.5 dakika 20 saniyede dünyayla dalga geçip 160.000 £ kazanabilmek, en genç Birleşik Krallık Şampiyonu olmak... Bu saydıklarım Ronnie O'Sullivan için sadece başlangıçtı. BMW M3 tarzı lüks araçlara erkenden sahip olmak ve imkanlarınızın sınırsız olması. David Beckham, Ronnie Wood, Kate Moss gibi arkadaşlarınızın olması. Bunlar rüya değil Ronnie O'Sullivan için sıradan bir günün başlangıcıydı. Ama hiçbir şey göründüğü kadar basit değildi. Dıştan harika, ulaşılmaz gözüken hayatlar bazen gerçekten ulaşmak istediğimizden yada düşlediğimizden çok daha fazlası olabiliyor...
Ronnie O'Sullivan 5 Aralık 1975 Wordsley doğumlu. Tarihin en yetenekli Snooker oyuncusunun ailesinin çoğu ünlü. İngiltere'de kavgacı kardeşler olarak bilinen Mickey, Danny, Dickie'nin soyundan geliyor. Yani mücadele ve hırs köklerinde var. Mickey, Ronnie'nin büyükbabası ve aynı zamanda iyi bir boksör. Danny ile hiç tanışmamış ancak Birleşik Krallık ve Avrupa Şampiyonuymuş. Ronnie, 10 yaşındayken yerel bir snooker kulubüne gittiğinde Dickie ile Snooker oynadığını ifade ediyor. Babasının ise hiçbir yeteneği olmadığını ve 10'luk seri bile yapamadığını söylüyor.
Ailesi hakkında bahsettikleri oldukça ilginç ancak kendi hikayesine baktıkça ailesinin hikayesi ilginç gelmemeye başlıyor. Annesi ve babası evlendiklerinde, annesi 17, babası ise 18 yaşındaymış. Ronnie ailesi evlendikten 3 sene sonra doğmuş. Annesinin ailesinin 24 tane dondurma arabası olmasına rağmen ilk başta çok zorluk çekmişler. Çeşitli işlerde çalışmışlar. Araba temizleme işinde çalışmışlar. Babası arabalarının dışını, annesi ise içini temizliyormuş. Sonra iş değiştirmişler. 8 yaşına kadar evdeki hizmetçiler dışında pek bir şey görmemiş ailesinden.
Benim küçüklüğüme dair hatırladığım evimize gelen ve sürekli değişen hizmetçi kızlardı.
 |
Bianca-Ronnie'nin eski kız arkadaşı |
İlkokul zamanları bir ailenin yanında kalıyormuş ve ailesi iş çıkışı gelip onu oradan alıyormuş. Ailesi 8 yaşına kadar onu böylece bırakıp gittiğinden ötürü: 'Konuşulacak çok şey vardı ancak hiçbir şeyi konuşmuyorduk. Sorunları hepimiz biliyorduk ancak bunu konuşmamak çok büyük sıkıntıydı benim için' diyor Ronnie.
7 yaşındayken kız kardeşi Danielle doğmuş ve annesi işe gitmeyi bırakmış. Babası akşamları daha erken eve gelmeye daha çok ilgilenmeye başlamış ve bu durumu: 'Tekrar aile olmaya başlamıştık' diye açıklıyor.Babasının tarafıyla çok konuşmadığını ancak babaannesiyle arasının çok iyi olduğunu, babaannesinin arada maçlarını izlemeye geldiğini memnuniyetle ifade ediyor. Annesinin tarafıyla da çok görüşemediğini ifade ederken bunu işlerin yoğunluğuna bağlıyor. Çünkü annesinin ailesi hala dondurma işini çok yoğun bir biçimde yürütüyor. Ronnie annesini tanımlarken:
'O gördüğüm en güzel kadınlardan ve Sicilyalı olduğu için çok gururlu biri.Asla boyun eğmez ve beş parasız kalsa bile pis işlere girmek yerine tuvalet temizleyecek kadar onurlu biridir.'
 |
2001 Dünya Şampiyonu-Ronnie |
Ronnie'ye babası, evlerinin altında 20.000 poundluk bir snooker odası yapmış ve Ronnie 14 yaşındayken gününü 7-8 saat antrenman yaparak geçiriyormuş.Okul ödevlerini de Fasel adında bir arkadaşına para karşılığında yaptırdığını ve özellikle öğretmenleri anlamasın diye çok zekice yapmamasını istediğinden bahsediyor. C notu bana ve ailemi mutlu etmeye yeterdi ve ödevlerimi buna göre yapıyordu Fasel. Gerçekten çok zeki bir çocuktu diye anlatıyor o günleri.
Ken Doherty ile antrenman yapmak onun en büyük hayaliymiş ve onunla her antrenman yapmak istediğinde Ken Doherty'nin bir arkadaşını onunla antrenman yaparken buluyormuş. Antrenman yapmak istemesinin bir sebebi de Doherty'nin masası standartlara en uygun ve en güzel masaymış; diğer masalar gibi eğimi yanlış yada standartlara tam uygun olmayan ölçülerde değilmiş. Bir süre beraber antrenman yaptıktan sonra Ken Doherty ile oynamayı bırakmış çünkü ona hiçbir şey öğretmiyormuş. Bununla alakalı Ronnie:
'Ken sadece kazanmak için oynardı ve öğretmek ile alakalı hiçbir şey yapmazdı. Onu yenmemi istemediğinden öğretmediğini düşündüm ve onunla oynamamaya karar verdim.'
 |
Annesi Maria-Kız Kardeşi Danielle Şampiyonluğu Kutlarken |
Babası 1992 yılında, Ronnie 17 yaşındayken Chelsea civarında bir gece kulübünde bir siyahi adamı bıçaklayarak öldürüyor ve 18 yıl hapis cezası alıyor. Babası bir ırkçı ve o gece çok içiyor, bela arıyor ve çok içkili olduğu iddiasıyla gazetelere geçiyor. Ancak Ronnie kitabında: 'Babam kesinlikle ırkçı değil, onun bir sürü siyahi arkadaşı vardı. O gece babama sataşmışlar, laf atmışlar ve üstüne yürümüşler. Babam da kendini korumak için bıçaklamış. Asla ırkçı değil'. Bu kadar yüksek ceza almasını da ailesinin yükselmesini, kendisinin yükselmesini istemeyenlerin sebep olduğunu ve seks shop'lara sahip olmanın getirdiği negatif bakış açısının sebep olduğunundan bahsediyor. Bir röportajında da 'Babam sadece yanlış zamanda, yanlış yerde, yanlış insanlarla karşılaştı. Asla planlanmış bir olay değildi' diye demeç vermiştir.

Babası 13 şubat 2009'da hapishaneden çıkıp özgürlüğüne kavuşmuş, o gün gazetelere yansıyan ise Snooker'ın sorunlu yıldızı Ronnie O'Sullivan'ın babası serbest kaldı ve özgürlüğün tadını 1.5 milyon poundluk Essex'te yer alan evinin çevresinde koşu yaparak çıkarıyor şeklindeydi. Tabi ki de bu kadar süre boyunca babasından ayrı kalmak, Ronnie'nin depresif yanının kuvvetlenmesine sebep oldu. Sadece 19 yaşınızdayken hem annenizin hem de babanızın hapiste olması ruhsal çöküntülere sebep olur, ki özellikle 8 yaşına kadar sadece geceleri anne ve babanızı kısıtlı süre görmüş biriyseniz... Annesi de vergi kaçakçılığından ve eksik beyandan içeri girdi ve Ronnie bu olaya da annesinin tamamen suçsuz olduğunu, birilerinin onları mutsuz etmek için bunları yaptığını düşündüğünü belirtmişti. Okulu ise babası hapse girdikten kısa bir süre sonra bırakıyor ve bir daha geri dönmüyor.
 |
Hapisten çıktından sonra babası spor yaparken |
 |
Ronnie babasıyla |
Uk Şampiyonu Ronnie, Kızı ve O zamanki partneri Jo
 |
Çok sevdiği Koçu Del ile birlikte |
1992-1993 sezonunda profesyonel olduğunda 76 maçın 74'ünü kazanarak rekor kırdı ve kendi deyimiyle altın çağını yaşadı. Sonra babası hapse girdiğinde psikolojisi tamamen alt üst duruma geldi. Kazandığı turnuvalardan sonra bitmek tükenmez partiler verdi. Özellikle annesi de hapse girince iyice dağıtan biri olduğunu ifade eder Ronnie O'sullivan. Her gece sarhoş olmak ve esrar kullanmak benim için artık bir ritüeldi ve garipsemiyordum.
 |
World Snooker Şampiyonası 2005 Depresif Anlar |
Devamlı kız arkadaş değiştirmek ve her turnuvaya farklı bir kız arkadaşıyla gelmek Ronnie için olağan bir durumdu. Ancak işler tamamen kontrolden çıkmaya başladı. 19 yaşına geldiğinde hem annesi hem babası içerideydi. Bakması gereken kendisinden 7 yaş küçük bir kız kardeşi vardı ve işler hiçte düşündüğü gibi gitmiyordu. Bu saatten sonra annesi dışarı çıkana kadar başka bir ailenin yanında kalmışlar ve annesi çıktığında bir şeyler yoluna girecek gibi olsa da asla yoluna girmemiş. Alkol, uyuşturucu kullanımı sebebiyle Ronnie'nin deyimiyle 'Off The Rail' (raydan çıkma) dönemine girmiş. Yakın arkadaşı Ronnie Wood'un yaptığı partilere katılıp, çılgınlar gibi eğlenirlermiş. Artık öyle bir noktaya gelmişki turnuvalardan önce her gün sarhoş olarak eve dönüyormuş ve bu bir süre sonra onu tamamen depresyona sokmuş.
 |
Hırs yüzünden okunuyor. |
Bu psikolojik durumunu düzeltebilecek tek şeyin uyuşturucu olduğuna karar vermiş ve onu çok sık kullanıyormuş. 'Beni her zaman motive eden ve babamdan sonra, hatta çoğu zaman ondan bile daha çok beni anlayan yaşam koçum Del beni hayata döndürüyordu. O, benim
vazgeçilmezim' diyerek durumu özetliyor. Ancak Del'in bile yetmemeye başladığı bir yerden sonra durum göründüğünden de zordu.
'Paranoyaktım ve bu durumdan asla çıkamayacağımı düşünüyordum.'
Yataktan kalkmak dahi istememek, sabah akşam yemek yemek, tüm dünyanın yükü omuzlarımda gibi hissetmek... İşte Ronnie'nin ağzından geçmişte yaşadığı depresyonun tanımları. Ailesi dahi en son onu reddetme noktasına gelmişti. Babası bir gün hapishaneden onu aradı ve bağıra çağıra 'Artık seni bir daha ziyaretimde görmek dahi istemiyorum. Annen ve ben seninle ilişkimizi kestik. Yeni hayatında mutluluklar.' cümlesini sarf etme noktasındaydı. Ronnie bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydı, ama çıkış yolunu bilemiyordu.
 |
Düşünceli Rocket |
Del ile konuşarak bile artık rahatlayamıyordu. Ünlü bir spor psikoloğuna gitti ve senelik ücret olarak 80.000 Pound gibi ciddi bir rakam verdi. Aslında ücreti 75.000 Pound idi. Ancak Ronnie: 'Ne kadar çok verirsem bana daha çok güveneceğini düşündüm, o kadar kendimi kaybetmiş durumdaydı' diye özetliyor o günleri. Depresif halini hafif anti depresan ilaçları ve konuşma seansları ile azıcık yola koysa da tam anlamıyla düzelememişti. Sonra depresyon boyutu artınca Prozac adı verilen çok ağır bir antidepresan kullanma yolunu dahi seçti ve en nihayetinde Ronnie, Priory adında İngiltere'de bir rehabilitasyon merkezine gitmeye karar verdi. Orada bulunduğu sürece kendini arındırmak için uğraştı. İlk başta paranoyalarının esareti altında olsa da sonradan açıldı ve grup seanslarında ağlayarak hayatından belli kesitleri oradaki diğer arkadaşlarıyla paylaştı.
'Rehabilitasyon seansından sonra sanki üzerimden tüm dünyanın yükü kalkmış gibiydi ve hayatım boyunca böyle hissetmek istemiştim.'
İntihar etmeyi bile düşündüm. Bunu ailemle de paylaştım. Onların canını nasıl yaktığını biliyordum. Ancak intihar edemedim. Nasıl etmem gerektiğini bilmiyordum. Yüksekten atlayamazdım; yükseklikten korkuyordum. Kendimi bıçaklayamaz yada vuramazdım. Arabayla ağaca çarpmayı düşündüğümde ölmeyip sakat kalma ihtimalini düşünürdüm. Yani sonuçta yapamadım.
Ronnie ve Kız Arkadaşları
Ronnie her turnuvaya farklı bir kız arkadaşı ile katılıyor desek de bazıları hayatında iz bıraktı. Kitabında da bahsettikleri var tabiki. Jo adında kız arkadaşına partnerim olarak bahsediyor.
 |
Jo, Oğlu ve Ronnie |
 |
Ronnie ve Bianca |
Sally Magnus adında kızının annesi de var. Onu terk ettiğini söylemişti bir röportajında ama aslında terk eden Sally olduğu ortaya çıkmış. İlk başlarda Ronnie'nin kızıyla görüşmesini istemese de zamanla kabullenmiş ve engel koymamış.
Kelly Haynes adında ki eski kız arkadaşı da: 'Bazen aylarca görüşmüyorduk ve geldiğinde tek yaptığımız seksti' diyerek durumu özetlemiş.
 |
Yeni Nişanlandığı Oyuncu Laila Rouass
Ronnie ve Uğraştığı Diğer Sporlar
Geçmişten beri gelen en büyük alışkanlığı koşmak... Evet, öyle evinin çevresindeki parkta iki tur atmak değil hem de. Ciddi anlamda haftada 50 mil koştuğum oluyor diyebilecek kadar iddialı ve asıl bomba bir sürü maratona katılıp derecelerinin olması. Üçüncü olduğu, 11.olduğu,19.olduğu yarışlar var ve twitter'dan da takip eden arkadaşlar dikkat etmiştir. 'Go to running' çok sık yazar. Zihnimi temizleyen ve beni kötü alışkanlıklardan uzak tutan yegane şey koşmak diyor ve Ronnie fit kalmayı gerçekten önemsiyor. Fitness ve koşu hayatının vazgeçilmezi...
'Eskiden iyi günümdeysem bağımlılığım Snooker,kötü günümdeysem ise uyuşturucuydu. Artık kötü günümdeysem daha çok koşuyorum ve bu beni kötü alışkanlıklardan uzak tutuyor.'
Boksör arkadaşı Naseem'in maçlarını izlemeye gittiğini biliyoruz ancak Ronnie özellikle büyük dart turnuvalarını da izlemeye bayıldığını itiraf ediyor.
|
 |
Golf oynarken |
Golf hakkında ise Ronnie;
'Emekli olduğumda ve ilerleyen yaşımda, tahminen 50 yaşımda, yaşlılar golf turnuvasında boy göstermeyi hedefliyorum. Hem de profesyonel olarak... Tiger Woods'un Golf konusundaki başarısı ne ise snooker'da da aynısı olmak çok isterim.'
 |
Oyuncular Hakkında Düşünceleri |
Kariyerinin başında verdiği röportajında: 'Her ne kadar beni Alex Higgins'e benzetmeye çalışsalar da ben onun gibi değilim' demişti. Sonradan verdiği röportajında: 'Kendime bakınca Alex Higgins'in başarılı halini görüyorum' demiştir. Alex Higgins'i sevdiği zaten bilinen bir gerçek Snooker dünyasında.
Ronnie kendi karakterini her zaman Alex Higgins'e daha yakın bulduğunu ifade ediyor. Kaybetmeyi sevmeyen yönü, uyuşturucu ve alkole bağımlılık, maç içerisinde hakemle tartışmalar, aynı agresif ve depresif yönler ve galibiyetleri çocuklarıyla kutlama alışkanlıkları da tamamen aynı şekilde...
Tek farkları; Ronnie, Alex Higgins'le kıyaslanınca çok çok daha fazla başarıya ulaşabilmiş bir insan.
İkisi de Snooker seyircisi tarafından çok sevilir ve turnuvaların aranan yüzleri olmuşlardır. The Rocket, bir röportajında:
'Kendimi Stephen Hendry ile kıyasladığımda o gelmiş geçmiş en iyisi ve asla onun kadar disiplinli ve mental açıdan güçlü olamam. Ben Alex Higgins neslinin devamıyım.' demiştir.
 |
Masters 2005 |
Jimmy White onun kahramınıydı. Bana yaklaşıp ilk kez benimle, normal bir insan gibi konuşan, burnu havada olmayan kişi Jimmy'di diyerek ifade ediyor.
'Jimmy'nin antremanlarını izlerdim ve lanet topu 6-7 frame boyunca öyle bir kontrol ederdi ki her attığını sokardı ve Jimmy ile en mükemmel maçlarımızı Ronnie Wood'un evindeki Snooker masasında yaptık.1 el hariç tüm ellerde yüzlük seri yaptık ve bu gördüğüm ve oynadığım en iyi oyundu.'
6 final oynayıp asla kazanamayan Jimmy'nin onun veliahtı olarak gördüğü Ronnie'nin gidip kazanmasını çok istiyordu. Hatta gidip 'Benim için kazan evlat' dediğinden bahsediyor otobiyografisinde.
'Kupayı aldığımda ve Jimmy tatilini kesip yanıma geldiğinde onun adına çok üzüldüm. Asla kazanamadığı bu kupayı çok hak ettiğini biliyordum.'
Jimmy'nin en yakın arkadaşlarından biri olduğunu şüphe yok. Ronnie, Steve Davis hakkında ise kazanmayı sevmeyen, bu oyuna aşık, antrenman manyağı biri olarak nitelendirme yapıyor. 'Topun tam ortasına vurduğundan emin olmak için tüm gün çalıştığını biliyorum' ifadesini kullanmıştır. Steve Davis'in şampiyonlukları ile ilgili en çarpıcı açıklaması ise;
'6 kez dünya şampiyonu oldu ancak o zamanlar yenmesi gereken rakipler şimdikiler kadar dişli değildi. Ben; John Higgins, Neil, Judd, Mark Williams, Stephen Hendry ile mücadele etmek durumundayım. Eğer aynı zamanda oynasaydık, şampiyonluklarının birini bile kazanamayabilirdi.'
Mark Williams hakkında ise onu çok yetenekli bulduğunu ve onun kendisiyle alıp veremediğinin ne olduğunu bilmediğini söylüyor. Mark Williams, şampiyon olduğunda bile ona sevinen az kişi olduğunu söylemesi Mark'ı çok kızdırdı ve açıklamasında: ' Aptal insanlar, aptal şeyler söyler' dedi. Mark ile beraber büyümüş olsalar dahi aralarındaki husumet ölene kadar sürecek gibi; çünkü Mark Williams da Ronnie de dengesiz. Mark bazen Ronnie'ye iltifatlar ediyor, sonra da ağzına geleni söylüyor. İlişkileri bundan ibaret.
 |
Paul Hunter'ın cenazesinde |
Stephen Hendry'i gelmiş geçmiş en mükemmel oyuncu olarak tanımlıyor ve bu tanım herkes açısından doğru kabul ediliyor. Beyefendiliği, istikrarı, potları ve güvenli oyunu; kısacası herşeyi ile komple fenomen olduğu gerçeğini dile getirirken; asla bir Hendry daha gelmeyecek diye ifade etmekte The Rocket.
 |
En Yetenekli ile En başarılı Aynı Karede
|
Ronnie O'Sullivan'ı durdurabilen tek kişiye gelince; hepimiz John Higgins'in yaptıklarını biliyoruz. En mükemmel anında bile safety oyunu ve akıl oyunları ile Ronnie'yi yıkabilmiş bir kişi. Her ne kadar internetteki şike görüntüleri ile bu oyuna ait olmadığını gösterse de geçmişte ki John'u düşünerek yorum yaparsak Ronnie onun hakkında şu ifadelere yer vermiş:
' Uzun potları atamazsa, güvenli oyunu var. O da olmazsa akıl oyunları başlar. Tam anlamıyla bir taktik uzmanı ve tamamen beyefendi bir şahsiyet. Bazen Mark Williams pot kaçırdığında ıstakasını havaya doğru sallar. Stephen ise cebe bakıp teşekkür eder. Bu, seyirci tarafından sempatiklik olarak algılansa da oyunculara saygısızlıktır. John en basit atışı bile kaçırsa asla yüzünü ekşitmez. Bu, ona inanılmaz bir saygınlık ve muntazam bir avantaj sağlıyor. Onu her zaman takdir ettim. '
Oyuncu olmasa da ünlü bir isim hakkında ki düşüncesini de paylaşmak isterim. O da David Beckham ile alakalı. Bir hafta kadar beraber takılmışlar; ancak o zamanlar Ronnie'nin depresyon dönemiymiş. David hakkında Ronnie: 'İyi biriydi ve çok iyi futbolcudur. Depresif olduğumuz zamanlar takılmıştık ve o zamanlar ben hep yanımda, alkole düşkün yanlış insanlara ihtiyacım vardı. Benim, kendimi yargılamama sebep olacaklara değil. O yüzden arkadaşlığımız uzun sürmedi.'
Belayı hem çeken hem de Belayı kendi yaratan Dahi-Ronnie
 |
Bad Boy-Ronnie O'Sullivan |
Yaşadığı olayları sıralarsak;
1-) 1996 yılı Dünya Şampiyonasında Alan Robidoux ile oynarken sol eliyle oynamaya başlayınca, maç sonunda Alan el sıkışmayı reddetti. Oyunun saygınlığını azalttığı gerekçesiyle soruşturma geçirdi, ancak suçlu bulunmadı. Aynı zamanda bir turnuva görevlisine saldırmaktan 20.000 pound para cezasına çarptırıldı ve 2 sene oyundan men cezası aldı. Tabi sonra bu ceza indirildi.
2-) 2006 Birleşik Krallık Şampiyonasında bir atışı kaçırdıktan sonra Stephen Hendry'nin elini sıkıp öylece gitti. Herkes şoka girdi ve bu hareketinden ötürü 21.000 pound seyirci biletleri parasını ödeme cezasına çarptırıldı.
3-) 2006 Dünya Şampiyonasında ıstakanın ucuyla bir sürü sorun yaşayan Ronnie, en sonunda dayanamadı ve ıstakasını bir hayranına verdi.
4-) Beijing'deki şampiyonada basın konferansı sırasında müstehcen el kol hareketleri yaptı ve sonra özür diledi.
5-) Araba kazası ve evine binlerce kez gelen aşırı hız cezaları, ehliyetine 1 yıl el konması ve daha birçok örnek sayılabilir.
6-) Kanında esrar bulundu ve Irish Ustalar Turnuvası'ndaki ödülü elinden alınıp Ken Doherty'e verildi.
7-) Oyunculara hep yukarıdan baktı. Twitter'dan hepsiyle dalga geçmişliği var. Mark Williams'a: 'Ailenin beni izleyip, ne kadar harika oynadığımı sana söylediğini biliyorum. Ama seni yaralayan bu seviyede oynayıp şampiyon olmam değil, senin asla bu seviyede oynayamayacak olman' gibi bir ağır açıklaması da olmuştu.
8-) Ailesinin seks shoplarının olması, babasının siyahi bir adamı öldürmesi ve annesinin 12 ay vergi kaçırmaktan ceza yemesi, üzerinde hep bir kara leke oldu.
9-) Oyuncuların onu pek sevmediği aşikar. Matthew Stevens'ın Twitter'dan yazdığı aynen şuydu: 'Oyun onu özledi ancak oyuncular asla!'
 |
İzlenilmesi herzaman keyifli Ronnie |
Din değiştirme yönü
Ronnie çeşitli dinlere ilgi duydu ve çeşitli akımlarla da zaman zaman ilgilendi. Budizm ile ciddi ciddi kafa yorduğu ve tapınakları ziyaret etttiği bilinen gerçek olmasına karşın en ilginç olay İngiltere'nin önde gelen gazetelerine farklı bir şekilde manşet olması ile çok daha ilginç hale geldi.
'Ronnie Müslüman oldu' haberi, İngiltere Snooker severleri arasında baya bir tartışıldı. Ronnie kafasına estiyse yapar diyenler oldu, yok öyle bir şey diyenler oldu. Peki aslı neydi?
 |
Ronnie elinde Kur'an-ı Kerim tutarken |
Manşetten bu fotoğrafı vererek Ronnie'nin din değiştirmeyi birkaç müslüman arkadaşıyla birlikte bir restaurantta kutladığı iddia edildi. Ronnie, müslüman olması iddiasıyla ilgili:
'Naseem Hamed ile yakın arkadaşım ve o dindar bir müslüman. Bir gün telefonda uzun bir konuşmamız oldu ve dedikleri kafama yattı. Buluştuk ve birlikte camiye namaza gittik ve bana birkaç dua gibi bir şey tekrar ettirdiler. Dedikleri pek kaba gelmedi ve tekrar ettim. Ama müslüman olmadım ve bir 10 yıl sonra belki olurum, iyice düşünmem lazım. Evli değilim, ancak kız arkadaşımla ilişkiye giriyorum. Seks shop mağazalarımız var ve kadın iç giyimi ile ilgili bir dükkanım var. Müslümanlık için uygun olduğumu düşünmüyorum. Belli bir zaman geçmesi gerekiyor ancak Müslüman arkadaşlarımı kırmak istemem. Onlara değer veriyorum.'
Son Bölüm
Son yıllarda dalga geçercesine 2 sene üst üste şampiyon olup bu esnada rakiplerini hiçe sayarak oynadı. Uzun potları ve %96 pot yüzdesi civarında bir Ronnie, sadece bilgisayar oyununda yapılabilecek potlarla herkesi memnun etti. Bir sene aradan sonra şampiyon olmasıyla ilgili, oyunculardan bazıları açıklamalar yaptı.
!1 sene boyunca bizi izleyip güldü herhalde!' diyen de oldu, 'Bu oyun gözüktüğü kadar kolay değil aldanmayın' diye şakayla karışık uyaran da... Sonuçta o çok sevdiği oğluyla kutladığı 2 şampiyonluk elde etti. Her ne kadar evde canım sıkıldı geldim yada okul taksitleri için geldim diyerek abuk açıklamalar da yapsa, BBC röportajında 'Up and down like whore's drawers' cümlesini kullansa da, ki bu final seremonisi de oldu. Kimse yadırgamadı ve ayıplamadı. O kusurlarıyla, O eksikleriyle Ronnie ve biz bir oyuncuya tapmak yerine yada bu oyuncunun dertlerini yadırgamak yerine onu anlamaya çalışalım.

Bu yazı tamamlanırken Ronnie, Şampiyonlar Şampiyonu kupasını alarak 100.000 pound'un sahibi olurken hala en büyük olduğunu kanıtladı. Şuan Birleşik Krallık Şampiyonasında 6-0 gibi olasılıksız bir skorla Robert Milkins'i darmadağın etti. Snooker için doğmak bu olsa gerek ve en son çıktığı oyuncu sevgilisi ile çok iyi gittikleri duyumlarını duymuş bulunduk. Depresyon olayını onun sayesinde baya bir atlatmış ancak Ronnie bu, şampiyon olup 2 sene oynamayacağım da diyebilir. İçindeki Snooker aşkı ve bu oyundaki sarsılamaz imparatorluğu onu artık sıkmıyor. Kaçırdığı atışlardan sonraki hırsı ve artık hemen hemen 4 oyunda bir 147 denemesi onun sadece yarışının kendisiyle olduğunu gösteriyor.
 |
En genç Uk Şampiyonası Kazananı |
Tarihte hiçbir oyuncu oyunu bu denli domine etmemişti. Michael Jordan, Tiger Woods, David Beckham... Tüm oyuncuları sayalım. Hiç biri bu kadar ezici bir üstünlük kuramamıştı. Ailesinin yarattığı tonla handikaba rağmen ve snooker'ın dar olan popülerliğine rağmen Ronnie bu dalda imparatorluk kurdu. Eğer psikolojisi bu seviyede kalırsa onu yenebilecek kimse yok. Her zaman çok konuşuldu ve çok tartışıldı. Snooker'ın kötü adamı, içkici, uyuşturu bağımlısı denilip kötülendi; ama o her seferinde yeniden doğdu. Kitabında da dediği gibi artık geri döndüm ve kendimi snooker'da hırs yapmaya değil, eğlenmek için adıyorum ve en büyük rakibim kendimim diyerek ifade ediyor. Doğum günün kutlu olsun Rocket! Seni seven milyonlarca hayranın adına uzun, sağlıklı bir yaşam, başarılarını paylaşabileceğin bir eş ve kendi hayatından ders çıkararak büyütmeni umduğum 2 çocuğunla mutluluklar...
UK Championship'te heyecan 4. Tur mücadeleleri ile devam etti. Turnuvanın başından beri çok iyi performans sergileyen iki isim turnvuaya veda etmek zorunda kaldı.
Sabah seansında, Stuart Bingham, kendisine göre zayıf rakibi karşısında rahat bir oyun sergileyerek kazanmayı başardı. Günün iki sürprizinden ilki ise bu seansta gerçekleşti. Arka arkaya 3 turnuva kazanarak büyük bir süke yaratan Çinli oyuncu Ding Junhui, geçen sezonun WSC yarı-finalisti Ricky Walden'a 6-4'lük skor ile boyun eğmekten kurtulamadı.
Öğle seansında, Mark Selby, bir önceki turda olduğu gibi, rakibi Graeme Dott'u sirkulase etmeyi başardı. Oyunun her iki yönünü çok aktif bir şekilde oynayan İngiliz eski 1 numara, bu turnuvanın galibi olmak adına önemli bir engeli daha aşmayı başardı. Günün en çekişmeli geçmesi beklenen maçında ise, Mark Allen, 4-2 geriye düştüğü maçta Judd Trump karşısında inanılmaz bir geri dönüşe imza attı ve 6-4'lük skor ile maçı kazanmadı. UK Championship'in en önemli favorilerinden biri olan Trump ise hiç beklenmedik bir mağlubiyetin şoku ile turnuva dışında kaldı.
Akşam seansında ise turnuvanın en büyük iki favorisi sahneye çıktı. Ronnie O'Sullivan, yaklaşık 75 dakika'da 6 frame arka arkaya kazanarak rakiplerine çok büyük bir gözdağı verdi. Neil Robertson ise, yine rakibine çok fazla fırsat tanımadan 6-1'lik skor ile çeyrek finale adını yazdırdı.
UK Championship'te son sekiz kişi arasında gerçekleşecek müsabakalar şu şekilde:
TR Saatiyle:
15.00 Neil Robertson - Stephen Maguire
15.00 Stuart Bingham - Ronnie O'Sullivan
21.00 Mark Selby - Barry Hawkins
21.00 Mark Allen - Ricky Walden
Tam Gaz!
3 Dec 2013 1:18 PM (11 years ago)
UK Championship 3. ve 4. Tur maçları ile tüm hızıyla devam etti. Favoriler yoluna tam gaz devam ederken, günün en çekişmeli geçmesi beklenen mücadelede ise gülen taraf Maguire oldu.
Sabah seansında, bu tura kadar gelmesi bile kendisi için büyük başarı olan Mitchell Travis, rüyasından uyanmak zorunda kaldı ve David Morris'e kaybederek turnuvaya veda etti. Eski demirbaşlardan olan Matthew Stevens ve Mark Williams'ın ise nefesleri buraya kadar yetti ve onlar da turnuvadan saf dışı bırakıldılar. Michael Holt ise, skor 5-3 iken başlattığı geri dönüşü nihayete erdiremedi ve karar frame'inde Mark Allen'a kaybetmekten kurtulamadı.
Öğle seansında ise büyük favoriler aynı anda sahneye çıktı. Hepsini bir arada izlemesinin büyük keyif olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Mark Selby, düne nazaran daha iyi bir performans gösterdi ve zayıf rakibi karşısında set kaybetmeden kazandı. Ding Junhui de yine seyir zevki yüksek bir performansa imza attı ve rakibini egale ederek daha önce iki kez kazandığı bu turnuvayı bir kez daha kazanmak için önemli bir adım attı. Ronnie O'Sullivan ise, yine düşün viteste oynadığı maçta zarar görmeden galip ayrılmayı başardı. Roket'in bu kadar rahat bir oyun ile, yorulmadan buralara kadar geldiğini düşünürsek ileriki turlarda rakiplerine oranla şansının daha yüksek olacağını düşünüyorum. Yine Neil Robertson da ilk seansında hatalar yaptığı maçın ikinci seansını daha iyi oynayarak maçını kazanmayı bildi.
Ronnie O'Sullivan Maç Sonu Röportajı
Akşam seansında 4. Tur mücadeleleri başladı. John Higgins ve Stephen Maguire gibi iki tane eski formundan uzak tecrübeli oyuncunun mücadelesinde gülen taraf, oyunun ikinci bölümünde ağırlığını ortaya koyan Maguire oldu. Barry Hawkins ve Shaun Murphy arasındaki çok uzun süre devam eden maçı, karar frame'i ile kazanan isim geçen senenin WSC finalisti Hawkins oldu.
Sezonun en prestijli turnuvalarından biri olan UK Championship'de 2. ve 3.Tur maçları bugün oynanan 12 maç ile devam etti. Büyük favorilerin takılmadan yoluna devam ettiği günde, Neil Robertson ve Judd Trump'ın göze çarpan performansları vardı.
Sabah seansında oynanan maçlarda, rakiplerine oranla ağır favori olan Joe Perry, Barry Hawkins ve Stuart Bingham maçlarını kazanmayı başardılar. Sabah seansının son maçında ise, ilk iki turda da büyük sürprizler yaparak güçlü rakiplerini saf dışı bırakan amatör oyuncu Mitchell Travis, yine kendisine nazaran daha güçlü ve tecrbübeli olan Norveçli oyuncu Kurt Maflin'i mağlup ederek bir üst tura yükseldi.
Öğle seansında Mark Selby, Neil Robertson, Shaun Murphy ve John Higgins sahne aldı. Mark Selby hariç diğer oyuncular maçlarını zorlanmadan kazanmayı başarırken, Neil Robertson'ın gösterdiği keskin performans dikkatlerden kaçmadı. Tian Peng Fei karşısında ilk seansı 3-1'lik skor ile geride kapatan Selby, kötü oynasa da rakibinin malum hatalarını iyi değerlendirdi ve bu turnuvadaki ünvanını korumak için bir adım daha attı.
Akşam seansında tüm gözler Ronnie O'Sullivan ve Judd Trump'ın üzerindeydi. Beklenenden daha iyi bir performans sergileyen Trump, rakibi Xiao Guodong'a göz açtırmadı ve maçını 6-1'lik skor ile kazandı. Ronnie ise, çok fazla vites yükseltme ihtiyacı hissetmediği maçta Adam Duffy'i 6-3 ile mağlup etmeyi başardı. Diğer çekişmeli iki maçta ise gergin anlar yaşandı. Yaşadığı hastalığın üzerine Snooker'a daha fazla tutunan ve bu turnuva ile performansı üst seviyeye ulaşan Allister Carter, Graeme Dott'a mağlup oldu.
Anketi doldur, kazananı doğru tahmin et, hediyeni kap.
Çekilişle bir kişiye:
Ronnie O'Sullivan Otobiyografi Kitabı
ya da
Tish-o'dan kendisine özel t-shirt tasarımı
Seçim yapma hakkı kazanan kişinin hakkıdır.
Her tekil kullanıcı için bir kez katılım hakkı mevcuttur. Birden fazla kez katılım yapan kişilerin çekiliş hakkı silinecektir.
9 Aralık 2013, saat 12.30'da kazanan kişi Snooker Türkiye blog ve twitter hesabı üzerinden ilan edilecektir. Aynı zamanda kişinin e-posta adresine gerekli bilgilendirme yapılacaktır. Çekiliş sırasında video kaydı yapılarak sosyal medya üzerinden takibi sağlanacaktır.
İki gün önce start alan UK Championship, turnuvanın 4 önemli favorisinin de masaya çıkmasıyla birlikte gerçek anlamda başlamış oldu.
Öğle seansında ilk boy gösteren isim Ding Junhui'ydi. İlk iki frame'i bir şekilde kazanmayı başarsa da sonrasında oynadığı oyun ile hayranlarına büyük hayal kırıklığı yaşatan Ding, rakibinin seviyesinin zayıflığını iyi kullandı ve ilk turu 6-3'lük skor ile geçmeyi başardı. Maç içerisinde birçok kolay potu kaçıran Çinli oyuncu, aynı zamanda da yapılması görece kolay güvenli vuruşları başarılı bir biçimde gerçekleştiremedi. Bu turnuvayı daha önce 2 kere kazanmayı başaran Ding Junhui, Pazar günü akşam seansında, Taylandlı tecrübeli oyuncu James Wattana ile son-32 oyuncu arasına katılma mücadelesi verecek.
Birçok snookerseverin heyecanla beklediği isim olan Ronnie O'Sullivan ise, 19 yaşındaki İskoç oyuncu Rhys Clark ile karşılaştı. Maça beklenildiği gibi çok hızlı başlayan Roket, rakibi üzerindeki baskıyı daha ilk toptan itibaren kurarak maçı ikinci frame'den noktaladı. Geri kalan frame'lerde genç Clark kendini göstermek adına birkaç hamle yapmaya çalışsa da, O'Sullivan hata yapmadı ve set kaybetmedi. Çıktığı bu maçı kendisi adına dönüm noktası olarak nitelendiren Clark, -set kazanamasa bile ki kazanması sürpriz olurdu- Ronnie O'Sullivan karşısındaki duruşu ve oyunu ile gelecek adına önemli şeyler vaad etti. Ronnie O'Sullivan, bir sonraki turda bir diğer İngiliz oyuncu Adam Duffy ile karşı karşıya gelecek.
Üçlü tacı tamamlayabilmek için tek ihtiyacı olan şeyin, burada kazanılacak bir şampiyonluk olduğunu bilen Avustralyalı Dünya 1 numarası Neil Robertson ise, ilk maçında yine genç oyunculardan olan Dylan Mitchell ile karşı karşıya geldi. Maç içerisinde çok fazla vites yükseltmesine gerek kalmadan maçı 6-0'lık skor ile kazanmayı başaran isim Robertson oldu. Mitchell ise iki kere frame kazanmaya çok yaklaşsa da serilerinin sonunu getiremedi ve bu başarıya ulaşamadı. Yine Clark gibi, Dylan Mitchell de geleceğe yönelik önemli şeyler yapabileceğinin sinyalini verdi. Neil Robertson'ın bir sonraki turdaki rakibi ise Robbie Williams olacak.
Gecenin en son tamamlanan mücadelesinde ise, Mark Selby, 15 yaşındaki genç yetenek Shane Castle ile karşı karşıya geldi. Beklenenden çok daha iyi bir performans gösteren Castle, seans arasına 3-1'lik skor ile önde gitmeyi başardı. Mecburen vites yükseltmek zorunda kalan Selby ile birlikte, iyi bir performans sergileyen Shane Castle kıran kırana bir mücadeleye imza attılar. Uzun süren, kilitlenen ve gidip gelen frame'ler sonunda Mark Selby 4-4'lük eşitliği yakalamayı başardı. Oynanan son iki frame'de ise ilk vuruşlarında hata yapan genç oyuncu, rakibinin uzun soluklu serilerine izin verdi ve kendisini gösterebilmek için çok önemli olan bu maçı kazanabilecek iken kaybetmiş oldu. En iyi 32 oyuncu arasına katılabilmek için Selby, Çinli oyuncu Tian Peng Fei ile mücadele edecek.
Maçın ardından Mark Allen attığı şu tweet ile genç Shane Castle'ı şu şekilde övdü:
Shane Castle'ın büyük bir hayal kırıklığı yaşadığından eminim fakat yaşamamalı. Selby'i köşeye sıkıştırmayı başardı. Bu çocuğun geleceği çok parlak.
UK Championship'teki diğer önemli sonuçlar şu şekilde oluştu.
Ken Doherty, Ben Woollaston, Tom Ford, Ryan Day, Jack Lisowski, Marco Fu, Jamie Cope ve Martin Gould
Rakiplerine nazaran favori gösterilmelerine rağmen maçlarını kaybederek ilk turda UK Championship'e veda ettiler.
Allister Carter, Shaun Murphy, Graeme Dott
İkinci tur maçlarını da kazandılar.
Mark Davis, Stuart Bingham, Judd Trump, Mark Allen, John Higgins gibi isimlerde ilk tur maçlarını kazandılar. İkinci tur maçlarını yarın oynayacaklar.
Bu sene ilk defa düzenlenen Champion of Champions turnuvasına hem izleyicilerin hem de oyuncuların ilgisi büyüktü. 100.000 pound para ödülü bir yana; Ronnie O'Sullivan yaptığı açıklama da, bu turnuva dahil UK Championship ve German Masters'ın kendisi için çok önemli olduğunu ve Dünya Şampiyonası'na formda girmek istediğini belirtmişti. Ronnie'nin bu sözleri turnuvadaki beklentileri bir hayli yükseltti.
Champion of Champions turnuvasındaki favoriler sırasıyla, son PTC turnuvasını Ronnie'yi finalde yenerek kazanan Mark Selby, yine aynı turnuvada kariyerinin ilk 147'sini yapan Judd Trump, bu sezonun belki de en formda oyuncusu Ding Junhui, Neil Robertson ve tabiki de Ronnie O'Sullivan'dı.
Turnuvanın ilk turlarında sürpriz bir sonuç çıkmamasına karşın, ilerleyen karşılaşmalarda Trump'ın erken veda etmesi, ilerleyen karşılaşmalar için hayal kırıklığına sebep oldu. Oyunun savunma alanındaki yetersizlikleri ve çok riskli potlara gidişi, Trump için en büyük handikaplardan birinin bu olduğu konuşuluyordu ki son bir kaç senedir bu alanda bir hayli gelişim göstermişti. Özellikle de güvenli vuruş yüzdesindeki önemli artış Trump'ı bir üst seviye oyuncu statüsüne çıkarabilir. Bu turnuvada Trump güvenli oyununu sürdüremedi ve Stuart Bingham'a 2-6'lık skorlarla yenilip turnuvaya veda etti. Trump'ın bu skorla yenilmesi belki de Stuart'ın turnuvada gerçekten de çok formda olmasına bağlayabiliriz. Trump'tan sonra Selby'i de 4-6'lık skorla yendi ve finalde Ronnie ile oynama hakkını kazandı.
Ronnie O'Sullivan, son seneye göre nispeten turnuvalara daha düzenli katılıyor ve bu sezonki genel oyun mantalitesi ''snooker oynamaktan zevk almak''. Bu turnuva başındaki en büyük soru işaretlerinden biri ise, Mark Selby'nin son PTC turnuvasında çok sağlam bir karakter koyarak geriden gelmeyi başarması ve Ronnie'yi yenerek zafere ulaşmasıydı. Ronnie'nin mental sıkıntılar yaşadığı bu dönemde Selby mağlubiyetine nasıl bir reaksiyon vereceği merak konusuydu ki bu turnuvadaki bazı maçlarda pot yüzdesindeki dalgalanmalar en dikkat çekici nokta oldu. Buna karşın Neil Robertson gibi belki de en komple oyunculardan birini eleyerek finale kadar gelmeyi başardı.
Final karşılaşmasında Ronnie ve Stuart'ın çok kolay hata yaptığını ve zaman zaman pot yüzdelerinin düştüğünü gördük ki Ronnie'de maç sonunda yaptığı açıklamada bu konudan bahsetmişti. Maçın sonlarına yaklaşırken iki oyuncu da ''kick'' yaparak müsait masaları birbirlerine hediye ettiler. Çok çekişmeli ve açıkçası hatalardan kaynaklanan serilerin götürdüğü maçı, son iki oyunu zorlanmadan alan Ronnie 10-8'lik skorla şampiyonluğa ulaştı.
Bu turnuvadaki en enteresan olay ise Ronnie'nin maç sonundaki demeçlerinde ilk kez düzenlenen Champion of Champions turnuvasının seyirci ve organizasyon kalitesi olarak çok motive edici ve harika olduğu belirtti ve önümüzdeki senelerde mutlaka tekrardan bu turnuvaya katılacağını da ekledi. Ronnie'nin Snooker'ı ne zaman bırakacağını kendisi dahil kimse kestiremiyor ama önümüzdeki Dünya Şampiyonası çok önemli. Top-16 dışında olan Ronnie, eğer unvanını koruyamazsa başta Dünya Şampiyonası olmak üzere bir çok turnuvaya seri başı olarak katılamayıp eleme oynamak zorunda kalabilir.
Yazan: Yavuz Sufta
Çin'in Chengdu kentinde düzenlenen International Championship bugün oynanan birçok karşılaşma ile devam etti.
Günün en iyisi Neil Robertson iken, en büyük hayal kırıklığı ise Ronnie O'Sullivan yaşadı.
Henüz sabah seansının ilk tamamlanan maçında bu turun ilk sürprizi gerçekleşmişti bile. Matthew Stevens, üç kez Dünya Şampiyonu olmuş ve bu sezona da formda girmiş olan John Higgins'i 6-2 gibi bir skorla mağlup etmeyi başardı ve adını 3.Tur'a yazdırdı.
İkinci sürpriz ise Norveçli oyuncu Kurt Maflin tarafından gerçekleştirildi. Bir başka eski Dünya Şampiyonu Mark Williams'ı 6-2'lik skor ile mağlup etmeyi başardı ve kariyerindeki en önemli başarılardan birine imza attı.
Akşam seansının ilk sürprizini ise 16 yaşındaki Wildcard Çinli Zhao Xintong gerçekleştirdi. Geçen senenin Dünya Şampiyonası finalisti, tecrübeli oyuncu Barry Hawkins'i 6-1 gibi dominant bir skor ile mağlup etmeyi başardı ve zaten üzerinde olan heyecanlı gözlere nicelerini eklemeyi başardı.
Ekran başındaki seyircileri en çok üzen kişi ise, ilk seansını 3-1'lik skor ile üstün girdiği maçın ikinci seansında masadan adeta silinmiş bir görüntü sergileyen, son iki yılın Dünya Şampiyonu Ronnie O'Sullivan oldu. Liang Wenbo karşısında ilk seansı itibariyle rahat kazanacağı görüntüsünü veren Roket, rakibinin etkili savunması ve serilerine engel olamadı ve maçı 6-4 kaybetti. Dünya 33. numarası Liang Wenbo'nun son frame'deki frame topunu cebe soktuktan sonraki sevinci ise bir süre tartışılacak gibi gözüküyor. Çok sesli bir şekilde "Come on!" diye bağıran Çinli oyuncu, O'Sullivan taraftarlarının tepkisi ile karşılaştı.
Ryan Day, Fergal O'Brien, Graeme Dott, Marco Fu, Stuart Bingham, Mark Allen, Mark Davis, Neil Robertson, Ding Junhui ve Joe Perry ise yoluna devam eden oyuncular oldu.
Neil Robertson tarafından Thepcheiya Un-Nooh karşısında gerçekleştirilen 3 yüzlük seri (143, 100, 100) ve 3 elli sayı üstü (54, 74, 77) performansı gerçekten görülmeye değerdi.
Peter Lines 4-5 Mark Selby
Peter Ebdon 5-5 Mark Joyce
Maçlar devam etmektedir.
Çin'deki en büyük iki turnuvadan biri olan International Championship, dün ve bugün oynanan karşılaşmalar ile başladı. Dün Wildcard ve ilk tur mücadeleleri ile başlayan turnuvaya, bugün de ilk tur maçları ile devam edildi.
Turnuvada ne yapacağı en çok merak edilen isim olan Ronnie O'Sullivan, ilk maçını Anthony McGill karşısında rahat bir tempoda kazanmayı başardı.
Wildcard mücadelesinde Steve Davis, kendisinden 40 yaş küçük Çinli rakibi Zhao Xintong karşısında tutunamadı ve maçı 6-1 kaybederek turnuvada ana tabloya dahil olamadan elendi.
Mark King ve Robert Milkins kendilerinden nispeten daha zayıf olan rakiplerine karşı varlık gösteremediler ve ilk turda turnuvaya veda ettiler.
Turnuvanın en büyük sürprizleri ise bugün arka arkaya gerçekleşti. Shaun Murphy, David Gilbert karşısında son iki frame'de yaptığı hataların kurbanı oldu. Wildcard mücadelesini kazanarak Judd Trump'ın rakibi olan Alan McManus ise beklenenden yüksek bir performans sergiledi ve karar frame'ine giden mücadeleyi kazanmayı başardı. Böylece Çinli taraftarların en sevdiği isimlerden biri olan Trump'ı turnuvanın dışına itmiş oldu.
John Higgins, Mark Allen, Neil Robertson, Mark Selby, Mark Davis ve Mark Williams ise maçlarını herhangi bir problem yaşamadan kazanmayı başardılar ve ikinci tura yükselmeye hak kazandılar.
Önemli oyunculardan olan Stephen Maguire ve Ding Junhui'nin maçları ise şu anda devam etmekte. Maçlar tamamlandıktan sonra sonuçları güncellenecektir.
Ding Junhui 2-0 Cao Yupeng
Stephen Maguire 1-1 Kyren Wilson

 |
Paul Hunter'ın kızı |
Bir oyuncu düşünün, 3 Masters şampiyonluğu hariç çok fazla bir başarısı yok ancak onun ismine turnuva düzenleniyor.Bir oyuncu hayal edin bir tek sevmeyeni olmayan.Bir oyuncu düşünün ki, Ronnie O'sullivan'a karşı 7-2 geriden gelip 10-9 galip gelmiş.Bunlar hayal değil gerçek, işte size herkesin o olsaydı Snooker gerçekten daha mükemmel ve popüler olur diyebileceğimiz,Snooker'ın altın çocuğu Çuhanın Beckham'ı Paul Hunter.
Herkes tarafından sevilmek ve saygı görmek... Bunu nasıl başarabilir bir insan? Bir snooker oyuncusunun sevilmesi ve sayılması ne kadar süre snooker oynadığı ile değil, oynanan süre boyunca seyirciyle iletişim,oyun tarzı ve rakiplerine olan davranışlarıyla belli olmaktadır.Paul Hunter'ın özellikle yapması gereken pek birşey yoktu.Bu anlamda doğuştan şanslı doğanlardandı.İçten gülümsemesi ve o enerjisiyle insanların gönlünde hızlıca yer edindi.
Tüm snooker oyuncuları, cenaze töreninde yıkılmışlardı.Başta yakın arkadaşı Matthew Stewens olmak üzere Ronnie,Steve Davis,Shaun Murphy,Stephen Lee,John Virgo.. listeyi uzatmak mümkün.Oyun tarzı tamamen göze hoş gelen ve ne yapsamda snooker bıraksamdan ziyade atak oyunu seven oyunculardan biri olması bunda etkili oldu.Ronnie, 7-2 den 10-9 kaybettikten sonra alkışlarken ki mutluluğu bana garip gelmişti.Kaybettiğinde surat yapmayan sadece rakibinin hak ettiğini düşünen ve nerdeyse Paul Hunter kazandı diye mutlu olan bir Ronnie görmüştüm izlerken.Paul Hunter'ı Ronnie ile benzetirdim hep.
Oyunları atak üzerine kurulu ancak yeri geldiğinde güvenli oyunu çok iyi oynayabilen bu oyunun belki de en zirvesinde ki iki isim olarak görüyorum ikisini de.
 |
Eşi Lindsey ile |
 |
Beckham of Baize
|
 |
Snooker oyuncuları-Cenaze Töreninde |
 |
Eşi Lindsey-Kızı Evie Rose |
Özellikle,Snooker izleyecelerinin gönüllerindeki yeri Ronnie O'sullivan ile maçını 7-2 den 10-9 kazanması ile perçinlendi.
Paul Hunter'ın insanlara yaklaşımı,o gülüşü ve kendisine olan özgüveni,özellikle büyük oyuncular karşısında ki özgüveni,onu bir fenomen yapmıştı.Eşinin bir gazeteye verdiği röportajda ölümüne yakın yaşadıklarını okuduktan sonra,onun adına gerçekten çok üzüldüm.Hep bir umut içinde olmak ve olması gereken değerlere giderken, kan testleri tam düzeldi derken tekrar başa sarmak.O meşhur saçlarını eşine tıraş ettirmek ve röportajın en acı kısmı bence eşi Lindsey'in söylediği şu cümleydi:
Hergün atlatacağız,başaracağız hayatım diyerek günler geçiyordu.Kan testleri tam düzelirken tekrar bozuldu ve biz yıkıldık.O arada doğan bebeğimiz bizim için bir soluklanma olmuştu.Ancak kan testleri tekrar çok kötüye gidince, Paul iyice kötüleşti.Birgün hastahanede ziyaretine gittim ve şok oldum,çünkü tekerlekli sandalyede oturuyordu.Bana dik dik baktı ve ben ölüyorum dedi.İlk defa hayatım herşey geçecek yerine, biliyorum deyip ağladım.
 |
Matthew Stevens-Cenaze Töreninde |
Paul Hunter (14 Ekim 1978-9 Ekim 2006) öldükten sonra onun adına bir turnuva yapma isteği doğdu.Masters'ın isminin Paul Hunter olarak değişmesi gündeme geldi,ancak Fürth German Open-Paul Hunter Classic olarak isim değiştirdi..Bu sırada ölmeden kısa bir süre önce Paul Hunter'ın vasiyetini değiştirdiği ortaya çıktı.Ailesin verdiği mal varlıklarını ve para miktarını azalttığı belirtildi.Eşine daha fazla miras bırakmayı uygun görmüş.Tabi bu ailesi ile eşi arasında gerginliğe sebep olsa da zaman herşeyin ilacı misali herşey geride kaldı.Şuan eşi tekrar evlendi ve verdiği bir röportajda çok mutlu olduğunu ve Paul hayattayken birini seçse emin olun şuanki eşimi seçerdi diyecek kadar iddalı.
Yıllar geçse de biz Snooker severler,Çuhanın Beckham'ı,Altın Çocuk ve erken kaybedilmiş,Snooker efsanesini unutmayacağız.
Herzaman snooker turnuvalarında aranan beyefendi,karizmatik,yetenekli Paul Hunter huzur içinde yat...

Snooker oyununda hepimizin bildiği, inanılmaz falso bilgisi ve yaptığı atışlarla fenomen haline gelmiş nam-ı diğer Rolls Royce-Stephen Lee hakkında şike iddalarıyla ilgili nihai karar açıklandı.
Şike yaptığı tescillenen Lee'nin 12 yıl men cezası alması ve 40.000 Euro ödemesine karar verildi.
World Snooker'ın resmi sitesinden gelen açıklamada: 12 Ekim 2012 tarihi esas alınarak 12 Ekim 2024 tarihine kadar snookerdan men cezasının verildiği duyuruldu.Açıklamada WorldSnooker'ın kesinlikle yasadışı bahis,maç ayarlama,şike gibi olaylara sıfır tolerans uygulacağı ve bu tür olaylara karışanlara en ağır yaptırımların uygulanacağı belirtildi.Kurul başkanı Jason Ferguson çarpıcı açıklamasında şu sözleri sarf etti:
'Her ne kadar bu karar, Snooker'ı yozlaşmaktan uzak tutacağımız sözünü gerçekleştirdiğimizi gösterse de,bu tarz işlerle uğraştığımız için gurur duymuyoruz.Şikeye karışmış olan oyunculara karşı tamamen rüşvet karşıtı durmak tabi ki önemli.Dünyadaki partnerlerimizle daha da sıkı iletişimlerde bulunarak çalışıyoruz.Burdan oyunculara göndermek istediğim mesaj,şikeye karıştıysan bu oyundan tamamen yok olacaksın şeklindedir'
Ronnie O'sullivandan sonra birçok snooker izleyicisinin çok sevdiği bir oyuncuydu Lee.
Bundan sonraki 12 yılda onu bu yaptığı büyük yanlışla değil,inanılmaz falsolu atışlarıyla hatırlayalım.

 |
Historical Final Moment |
Dünyanın yükselen süper gücü olan Çin, son 5-6 senedir snooker alanında yüksek idealler ve atılımlarla ilerlemeye devam ediyor.
Snooker Cafeler özel eğitim veren snooker koçları ve özellikle halkın snooker oyuncularına olan içten ve yakın desteği snookerın gelişmesi için ideal ortamı sunuyor.Bu tarz atılımların ve desteklerin meyvesini tarihi bir ana şahit olarak aldı Çin halkı.Tarihte ilk kez bir sıralama turnuvasında iki çinli oyuncu karşı karşıya geldi.Bir tarafta Çinde aynı eski Nba oyuncusu Yao Ming gibi halk kahramanı edasıyla yaklaşılan Ding Junhui diğer tarafta ise Çin snooker dünyasının yükselen yıldız adayı Xiao Guodon.Bu tarihi finale gelmeden önce iki Çinli rakip hangi kişileri eleyip finale gelmiş bir inceleyelim.
Ding Junhui özellikle fantastik snooker denemeleri ve aynı zamanda bunlardaki yüksek başarısı ile tanınan ancak zayıf yönü olarak duygusal yönü ağır basan, psikolojik savaşta henüz tam kıvamına gelmemiş bir snooker dehası.Özellikle bu turnuvada Shaun Murphy gibi tek banttan snookerı çözmek varken, zevkine 3-4 bant kullanacak kadar bantları okuma kapasitesi çok yüksek seviyelerde bir oyuncuyu getirdiği hali görünce hepimiz ona hayran kaldık.
Shaun Murphy'nin 2:50 de oluşan surat ifadesi herşeyin özetiydi.İnanılmaz bir snooker...
- Mark Selby'e Snooker Dersi verirken
Muazzam snookerların adresi ding bu turnuvada kimleri saf dışı etti bir bakalım.
ROUND 2
Shaun Murphy |
4 |
v |
5 |
Ding Junhui |
ÇEYREK FİNAL
| Ding Junhui |
5 |
v |
2 |
Neil Robertson |
YARI FİNAL
Barry Hawkins |
2 |
v |
6 |
Ding Junhui |
Rakiplerinin hepsi çok üst seviyelerde olduğunu düşünürsek,Ding bu turnuvada altın formunu yaşadığını söyleyebiliriz.
Burada ayrı bir parantez açmak istediğim şey oyuncuların özellikle
Shangai Masters zamanlarındaki yüksek enerjisi.Herkes bu atmosferde
olmaktan gerçekten çok mutluydu.Steve Davis yine şakalarıyla ilgi odağı
olmaya ve oyunu kazanmak için değil insanlara sevdirmek için oynayan bir
tatlı eğitmen edasıyla turnuvaya renk katmaya devam etti.
Bir başka gelecek vadeden snooker finalisti Çinli Xiao Guodong'nin rakiplerini ele alırsak,çeyrek finalde son ayın çok formda ismi Neil Robertson'ı üst üste yenen Mark Davis'i zorda olsa geçmeyi başarmış.4-2 gerideyken akıllı oyunuyla 3 frame üst üste alıp 5-4 lük skorla eleyen Xiao Guodong açıklamasında şunları söyledi:
'Maçın ilk çeyreğinde dünkü maç gibi sorunlar yaşadım ve bu esnada rakibim gayet iyi oynuyordu ve bana çok az şans tanıyordu.Arayı gerçekten iyi kullandım.Koçum bana sakin olmam gerektiğini söyledi.Oyunun ikinci yarısında skoru düşünmeyi bıraktım ve oyunuma odaklandım buda bana gerçekten yardımcı oldu.'
Çeyrek Final
| Mark Davis |
4 |
v |
5 |
Xiao Guodong |
Yarı Final
Xiao Guodong 6 v 3 Michael Holt
Bu skorlardan sonra sıra tarihi final eşleşmesine gelmişti.İki çinli snooker oyuncusu ilk defa bir sıralama turnuvasında karşı karşıya gelecekti.Bu maçtan önce Ding bazı açıklamalarda bulundu:
'Bu zamana kadar oynadığım snookerdan memnunum.Umursamaz atışlar yapmadım ve hep oyunu ciddiye aldım.Xiao ile finalde oynayacağız.Kimse yarın ne olacak bilemez çünkü Xiao en iyi formunda.Eğer şans bulursa masayı temizleyebileceğini ve güvenli oyunu çok iyi oynayabildiğini herkes biliyor.Zor oyuncularla oynadı ve 4 maçı da kazandı.Herzaman en yüksek sıralamaya sahip oyuncular kazanmaz ve ödül herzaman ilk 8 içinde bulunan oyunculara gitmeyebilir.İkimizde bu ödülü kazanabiliriz.İkimize de bol şans diliyorum.'
Finali milyonlarca Çinli snooker hayranı izledi.Ding gerçekten inanılmaz snooker oynasada vatandaşı Xiao onun yolunu takip etmekten geri kalmayacağını ispatladı.Birçok otoriteye göre Çin halkının gelecekteki en iyi snooker oyuncusu olma yolunda.35.000 £ gibi iyi bir ödüle kavuşan Xiao bu sezonu kafası daha rahat geçirceğine şüphe yok.Finalin en güzel anları ikilinin gerçekten gözlerinin içi gülerek ödül seromonisine gitmesiydi.Şüphesiz bu finalin kaybedeni yok.
Bu tarihi gecede gülen taraf Ding Junhui oldu.Vatandaşı Xiao Guodon'ı 10-6 skorla geçerek Shangai Masters 2013 turnuvasının şampiyonu oldu ve böylece 80.000 £ para ödülünü almaya hak kazandı.