Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türk Eximbank’ın kuruluşundan bu yana ilk kez bir yabancı ihracat destek kuruluşuna garanti/reasürans sağladığını bildirdi.
Pekcan, yaptığı yazılı açıklamada yurt dışında iş üstlenen müteahhitlik firmaları ile ihracatçılara sunulan gayrinakdi desteklerin çeşitlendirilerek artırılması amacıyla Türk Eximbank ile dünyanın önde gelen ihracat kredi kuruluşları arasında garanti işbirliği anlaşmalarının imzalandığını belirtti.
Bu çerçevede, Türk Eximbank ile İngiltere İhracat Kredi Kuruluşu UK Export Finance (UKEF) arasında 2017 yılında bir İşbirliği Anlaşması imzalandığını ifade eden Pekcan, bu işbirliği dahilinde, İngiliz kuruluşun Irak’ta gerçekleştirilecek enerji santrali projelerinin birinci fazında yer alan Türk malı ve hizmeti oranında garanti desteği talep ettiğini kaydetti.
Türk Eximbank tarafından da, Irak’ta inşa edilecek Enerji Santrali Projeleri için Türkiye’den gerçekleştirilecek mal ve hizmet ihracatına yönelik İngiltere İhracat Kredi Kuruluşuna 79,2 milyon dolarlık reasürans/garanti desteği sağlandığına dikkati çeken Pekcan, “Böylece Eximbank kuruluşundan bu yana, ülkemiz ihracatının teşviki amacıyla ilk kez yabancı bir ihracat destek kuruluşuna garanti sağlamış oldu”.dedi.
Pekcan, sağlanan reasürans/garanti desteği ile gerek firmaların düşük maliyetli finansmana erişiminin kolaylaştırıldığını,gerekse ihracat destek kuruluşları tarafından Türk firmalarınca yurt dışında üstlenilen işlere kaynak sağlanabilmesi için ilave kapasite oluşturulduğunu vurguladı.
Söz konusu Enerji Santrali Projeleri dahilinde inşa edilecek olan her bir santralin ülkenin enterkonnekte şebeke sistemine 750 MW’lık bir katkı sağlaması planlanıyor. Söz konusu projede Türk firmaları da yer alıyor.
Eximbank’tan yabancı ihracat destek kuruluşuna ilk “garanti” yazısı ilk önce BusinessAnkara.com üzerinde ortaya çıktı.
2019 yılının sonunda Türkiye’nin ilk ödeme servis sağlayıcısının kurucusu Y. Emre Güzer’i bünyesine katan Mobilexpress, yeni yolculuğu için Collective Spark liderliğinde 2 milyon dolar yatırım aldığını açıkladı.
2011 yılından bu yana finansal teknolojiler alanında faaliyet gösteren ve aylık 10 milyona yakın işlem adedi ve platformunda kayıtlı 15 milyon kart ile Türkiye’nin en büyük online ödeme platformları arasında yer alan Mobilexpress, Collective Spark liderliğinde 2 milyon dolar yatırım aldı. Yatırıma şirket ortakları Ali Kolaghassi, Tunç Mehmet Berkman ve Deniz Doany’nin yanı sıra geçmişte Careem’in Büyüme Stratejilerinden Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevini yapan Emre Tok da dahil oldu.
Ödemeler dünyasının 2011 yılında bankacılık dışı ilk finansal kuruluşların ayağa kalkmasından bugüne dek çok yol aldığını belirten Mobilexpress CEO’su Y. Emre Güzer, konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi:
“Özellikle T.C. Merkez Bankası’nın yeni anlayışı ve peş peşe gerçekleştirdiği yeni düzenlemelerle birlikte, işletmelerin uzun yıllar içinde ve türlü zorluklarla geldikleri noktalara yeni nesil Fintech’lerin 2-3 yıl içinde ve daha sürdürülebilir büyümeyle ulaşacağını öngörüyoruz. Açık Bankacılık, PSD2, yeni nesil ödeme sistemleri ve 360 derece sunulacak çözümler gerek bankacılık sistemlerine ulaşamamış işletme ve kullanıcılara gerekse işlerini iyileştirmek isteyen işletmelere fayda sağlayacak. Üstelik bankalar da bu noktalara birlikte gitmek anlamında yıllar içinde daha işbirlikçi davranmaya başladı. Biz de bu yatırım ile birlikte Mobilexpress ismini ve servislerini yeni ayağa kaldıracağımız markamızın kodunda yaşatmaya devam edeceğiz. Bu yolculukta en başından itibaren yanımızda olan ortaklarım, ekibim ve böyle bir dönemde bir an olsun geri adım atmayan, bize inanan Collective Spark ekibine teşekkür ederim.”
İşlem adedini 10 katına çıkarabilecek altyapı hazır
Mobilexpress CTO’su Murat Tural, Mobilexpress olarak halihazırda aylık 10 milyon olarak gerçekleşen işlem adedini tam 10 katına çıkarabilecekleri teknolojik altyapının ve servislerin hazır olduğunu vurgulayarak “Daha önce sınırlı sayıda işletme için kullandığımız servislerimizi Türkiye’nin her yerinden işletmelerin ulaşabileceği bir hale getirdik. Arkamıza aldığımız bu rüzgarla birlikte yurtiçi ve yurtdışı işbirlikleriyle de tüm ödemelere dokunabilmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Mobilexpress CPO’su Erhan Ula da şöyle konuştu: “Ödeme sistemleri teknolojilerinde Avrupa ve Amerika’nın çok önünde olmamıza rağmen işletmeleri daha fazla kullanıcıya, daha uygun şartlarla ulaştırabilecek yeterli ödeme argumanımız yok. Kredi kartı ve debit kart cenneti diyebileceğimiz bir ülke olmamız, bu alternatif kabiliyetlerimizin yeteri kadar gelişememesine sebep oldu. Yeni dönemde Mobilexpress olarak hem mevcut ödeme yöntemlerini hem de yeni geliştireceğimiz yöntemleri birbirleri arasında konuşturacak, bu vesileyle işletmelerimizin ve temas ettiğimiz kullanıcıların verimliliğini artıracağız.”
Collective Spark Fonu kurucu ortaklarından Görkem Oktay ise konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede “Türkiye’deki fintech ekosistemi, bankacılık sektörünün güçlü yapısına paralel olarak önemli alanlarda teknolojik çözümler üreten girişimler ile gelişimini sürdürüyor. Bu noktada Mobilexpress, kuruluşundan bu yana güçlü alt yapısıyla, ekibiyle ve teknolojik servis sağlayıcı olarak birçok önemli e-ticaret oyuncusuna sunduğu alternatif çözümlerle fintech alanında başarılı bir oyuncu olarak konumlanmış durumda. Collective Spark olarak, ülkemizde gösterdiği başarıyı yurt dışına açılarak sürdürme potansiyeli barındıran Mobilexpress ekibini bu yatırım turunda desteklemekten ve mevcut fonumuzun odaklandığı alanlardan olan fintech’te bir yatırımı daha tamamlamaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
Mobilexpress’in yeni yolculuğuna 2 milyon dolar yatırım yazısı ilk önce BusinessAnkara.com üzerinde ortaya çıktı.
Micro Focus, Güvenlik Operasyon Ekipleri için kapsamlı Güvenlik Yönetimi, Otomasyonu ve Müdahale (SOAR) Platformu geliştiren ATAR Labs’ı bünyesine katarak siber güvenlik sektöründeki pozisyonunu daha güçlü bir hale getiriyor
ISTANBUL – 8 Temmuz 2020 – Micro Focus, dün yaptığı bir açıklamayla Türkiye’nin lider güvenlik şirketi Atar Labs’ı satın aldığını duyurdu. ATAR Labs’ın siber güvenlik pazarındaki olağanüstü başarısını temsil eden bu satın almanın bir parçası olarak Micro Focus, şirketin çözümlerini kendi kapsamlı siber güvenlik çözümleri portföyüne ekliyor. ATAR Labs’ın gelişmiş güvenlik çözümü, tekrarlanan etkinliklerin otomatik hale getirilmesini, güvenlik analizi verimliliğinin artmasını ve SLA, iş yükü ve yatırımın geri dönüşü analizi dahil olmak üzere kapsamlı Güvenlik Operasyon Merkezi (SOC) analizi sağlayan temel yetenekleri beraberinde getiriyor. Bu satın almayla birlikte Güvenlik Yönetimi, Otomasyonu ve Müdahalesini (SOAR) mevcut ArcSight tehdit tespit yetenekleriyle bir araya getiren Micro Focus, müşterilerine tepki ve müdahale etkinliklerini otomatikleştiren, tehditlere maruz kalma süresini azaltan ve SecOps ekiplerinin verimliliğini artıran entegre seçenekler sunacak.
Türkiye açısından siber güvenlik alanında bir ilk olan bu anlaşma, Türkiye’deki yazılım ve ürün geliştirme pazarını daha da geliştirecek çeşitli fırsatları da beraberinde getirecek. Micro Focus, küresel ayak izinin bir parçası olarak Türkiye’deki araştırma ve geliştirme laboratuvarının faaliyetlerini devam ettirecek.
Atar Labs CEO’su Burak Dayıoğlu, “Kendini teknoloji üretmeye adamış ekibimiz ve tamamen yerli ve milli kaynaklarla geliştirdiğimiz yenilikçi güvenlik çözümlerimizle kısa süre içinde büyük başarılara ve ilklere imza atarak hem Türkiye’de hem de dünyada kendimizi kanıtladık ve ülkemize büyük bir değer kazandırdık. Micro Focus’un yaptığımız çalışmaları anlaması ve ATAR Labs’a yatırım yaparak kapsamlı güvenlik portföyüne eklemesinden büyük bir heyecan duyuyoruz. Bu, müşterilerimize çok daha fazla değer sunabilmemize olanak tanıyacak” dedi.
ATAR Labs satın almasını tamamlamaktan çok büyük heyecan duyduklarını belirten Micro Focus Türkiye Genel Müdürü Deniz Kırca da şunları söyledi: “Micro Focus CEO’muz Stephen Murdoch’ın geçtiğimiz yıl Türkiye ziyaretinde İstanbul ve Ankara’da yaptığı üst düzey görüşmelerin bu yatırıma olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Türkiye’yi bölgesel ölçekte teknolojinin önemli bir kesişim noktası olarak görüyoruz ve ATAR Labs’ın bölgedeki güvenlik inovasyonunda büyük rolü olduğuna inanıyoruz. ATAR Labs’ın SOAR teknolojisinin gücü, Micro Focus ArcSight’ın tehdit tespiti özellikleriyle birleşerek müşterilerimize tepki ve müdahale etkinliğini yönetmek ve otomatikleştirmek için entegre bir seçenek sunacak. Bu tehditlere maruz kalma süresini azaltırken SecOps ekibinin etkinliğini artıracak.
Satın alma sürecinde Atar Labs’ın finansal danışmanlığını ise Core Finance yürüttü.
Ödüllü SOAR Platformu: ATAR Labs
2017 yılında Bilkent Cyberpark’ta kurulan ATAR Labs, Diffusion Capital Partners’tan aldığı 2,5 milyon Euro tohum yatırımıyla Türkiye’nin ilk ve tek siber güvenlik operasyon merkezi yazılımını geliştirdi. Güvenlik Yönetim Otomasyon ve Müdahale Robotu ATAR, güvenlik operasyon merkezlerine ihtiyaçları olan hız ve çevikliği kazandırıyor. Güvenlik operasyonlarında sık tekrar eden işleri otomatik hale getiren ATAR sayesinde, operasyon merkezlerindeki uzmanlar otomasyonla birlikte çalışıyor. Böylece siber güvenlik operasyon verimliliği maksimum düzeye ulaşıyor.
ATAR, 2018 yılında kendi alanlarında ezber bozan inovasyonlar gerçekleştiren girişimlerin seçildiği Red Herring Top 100 Global listesine girdi. ATAR ayrıca, Cyber Defense Magazine tarafından verilen Cyber Defense Global Awards ödüllerinde ‘Son Teknoloji SOAR’ ödülüne layık görüldü.
Ankara’da kurulan Atar Labs global şirkete satıldı yazısı ilk önce BusinessAnkara.com üzerinde ortaya çıktı.
Başkent Ankara’da asbestli boruların acilen değiştirilmesi için kendi öz kaynaklarıyla çalışma başlatan Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, Nallıhan ve Ayaş ilçelerindeki asbestli boruların değişimi için ihaleye çıktı. İki ilçe için yapılan ihaleye 48 firma katıldı.
Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Başkent’in 13 ilçesinde içme ve kullanma suyunun taşındığı, insan ve çevre sağlığını tehdit eden asbestli boruların değiştirilmesi yönündeki talimatıyla ihale sürecini hızlandırdı.
İlk olarak 3 Temmuz 2020 tarihinde Polatlı ve Beypazarı ilçelerindeki içme suyu şebeke ana iletim hattında yer alan 76 kilometrelik asbestli boruların değişimi için ihaleye çıkan ASKİ Genel Müdürlüğü, ikinci ihaleye Nallıhan ve Ayaş ilçeleri için çıktı.
İHALEYE 48 FİRMA KATILDI
Toplam 13 ilçede 220 kilometrelik asbestli boruların acilen değiştirilmesi için gerekli olan kredi talebinin Belediye Meclisi’nde muhalefetin oylarıyla reddedilmesi üzerine harekete geçen ASKİ Genel Müdürlüğü, kendi öz kaynaklarıyla asbestli boru değişimi için düğmeye bastı.
ASKİ Genel Müdürlüğü Su İnşaat Dairesi tarafından 9 Temmuz 2020 tarihinde elektronik ortamda yapılan “Nallıhan ve Ayaş İlçeleri Asbest ve Kullanım Ömrünü Tamamlamış İçme Suyu, Şebeke ve İletim Hatları Yenileme İşi” ihalesine 48 firma katıldı.
Nallıhan ve Ayaş’taki yaklaşık 25 kilometrelik asbestli çimento borunun değiştirilmesi için ikinci ihaleyi gerçekleştiren ASKİ Genel Müdürlüğü, bir firmanın geçici teminat bedelini sunmaması nedeniyle 47 firmanın teklifini değerlendirmeye aldı.
KAZANAN FİRMA EKAP ÜZERİNDEN İLAN EDİLECEK
Nallıhan ve Ayaş ilçeleri için düzenlenen ihalede yaklaşık maliyet KDV hariç 13 milyon 825 bin 136 TL olarak belirlenirken, en düşük teklif 8 milyon 808 bin 509 TL, en yüksek teklif ise 12 milyon 27 bin TL olarak gerçekleşti.
İhale Komisyonu, Büyükşehir Belediyesi sosyal medya hesaplarından ve Youtube kanalı üzerinden canlı olarak yayınlanan ihalede teklif veren firmaların elektronik ortama yüklemiş oldukları yeterlilik belgelerini inceledikten sonra ihaleyi kazanan firmayı bir ay içinde Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) üzerinden ilan edecek.
TOPLAM 220 KİLOMETRE ASBESTLİ BORU DEĞİŞECEK
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş’ın Mayıs ayında toplanan Büyükşehir Belediye Meclisinde gündeme getirdiği ve kamuoyuyla paylaştığı asbestli boruların değiştirileceği 13 ilçe ise şöyle:
-Polatlı 26 km,
-Şereflikoçhisar 5 km,
-Evren 35 km,
-Beypazarı 50 km,
-Haymana 5,
-Akyurt 10 km,
-Kızılcahamam 2,5 km,
-Kahramankazan 5 km,
-Ayaş 9,3 km,
-Elmadağ 11,2 km,
-Çubuk 22 km,
-Nallıhan 15 km,
-Keçiören 24 km
Nallıhan ve Ayaş için asbestli boru değişim ihalesi yapıldı yazısı ilk önce BusinessAnkara.com üzerinde ortaya çıktı.
KoçSistem, Türkiye’nin ilk B2B girişimcilik ve inovasyon platformu TechSquare’in ikinci yaşını “T-Day 2020 Yılın Girişimi Ödülleri” ile kutladı. Pandemi nedeniyle online olarak gerçekleştirilen yarışma için 200’ün üzerinde girişimci ekip başvuruda bulundu. Yayıncılık, teknokent ve iş dünyası temsilcilerinden oluşan TechSquare jürisi finale katılmaya hak kazanıp sunumlarını gerçekleştiren 10 girişimci ekip arasından bu yılın birincisini belirledi. Bu yılın birincisi olan Sensemore, IoT alanında geliştirdikleri çözümle “TechSquare T-Day 2020 Yılın Girişimi Ödülü”nü almaya hak kazandı. Bu yıl finale katılmaya hak kazanan ekipler, jüri karşısında Nesnelerin İnterneti, İleri Analitik, Yapay Zeka İş Çözümleri ve Siber Güvenlik gibi alanlarda yenilikçi fikirlerle yarıştı. Jüri, iş fikrilerini vizyon, uygulanabilirlik, yenilikçilik ve rekabetçilik gibi ölçütler doğrultusunda titizlikle değerlendirdi.
T-Day Yılın Girişimi Ödülü’nü kazanan Sensemore, KoçSistem ile iş birliği ve ortak pazara gidiş desteğinin yanı sıra TechSquare platformu ile Türkiye’nin lider teknoloji şirketi KoçSistem’in ulusal ve uluslararası bilgi birikiminden ve Türkiye’nin en güçlü teknoloji girişimcilerinden oluşan geniş bir iş ve yatırımcı ağından faydalanabilecek. Diğer finalistler de çalışmalarında TechSquare ekosisteminin sağladığı avantajları değerlendirmeye devam edebilecek.
Birbirinden yenilikçi fikirler TechSquare’de yarıştı
Yarışmaya katılan finalistlerden Agcurate, yapay zeka ile tarım alanlarını takip ederek şirketlerin verimliliğini artırmayı hedeflerken; Akıllıfon, yapay zeka temelli Robo Danışmanlık çözümünü jüriye tanıttı. Buybuddy ekibinin perakende sektörü için geliştirdiği akıllı etiket çözümleri; Drive Buddy girişimcilerinin filolar, son kullanıcı ve sigortalar için tasarladığı akıllı telefon merkezli sürücü analiz yazılımı; Geoinsight’ın lokasyon bazlı analiz yapabilen ve ciro tahminleme özelliğine sahip olan iş çözümü; MindSite’ın e-ticaret sektöründeki markaları ve rakipleri analiz edebilen B2B SaaS platformu; Piple’ın yapay zeka tabanlı işgücü yönetim aracı; Rootie’nin eğitim analiz ve pekiştirme aracı; Swordsec’in veri sızıntılarını yönetime haber veren siber güvenlik odaklı SaaS yazılımı, TechSquare’in ilgi gören diğer girişimci fikirleri arasında yerini aldı.
Sensemore’un IoT projesi Yılın Girişimi oldu yazısı ilk önce BusinessAnkara.com üzerinde ortaya çıktı.
Pazarlama Türkiye için Aksoy Araştırma’nın gerçekleştirdiği “Yemek Kartları Araştırması” na göre kartlara ortalama 417,8 TL yükleniyor. Kart sahibi çalışanların yüzde 53,2’si bu bakiyeyi market alışverişlerinde kullanıyor. Çalışanlar kartlarını daha çok incelediklerini istediklerini söylüyor. Peki, çalışanların en çok kullandıkları ve memnun etti yemek kartı şirketleri hangileri? Yemek kartı şirketleri hangi noktalarda aranıyor mutlu ediyor, hangilerinde beklentiyi karşılayamıyor?
En çok tercih edilenler sıralandı
23,6 ile Ederned’in Ticket Restaurant kartı. Ticket Restaurant’ı değerlendirmeleri Multinet (yüzde 21,2), Sodexo (yüzde 20,9) Yemekmatik Kart, (yüzde 19,2), MetropolCard (yüzde 1,7) ve Paye Kart (yüzde 1,7) takip ediyor. Multinet geliyor. Biletler Restoran kullanımken hemen şimdi yüzde 77 Multimedya geliyor.
Yemek kartı bakiyesi ayın üçüncü haftası bitiyor
Kartlara aylık olarak farklı meblağlar yükleniyor. Araştırmaya katılanların yüzdesi 25,1’i 200 ila 399 TL arasında, yüzde 21.9’u 400 ila 499 TL arasında ve yüzde 17,2’si 500 ila 599 TL arasında bir bakiyeye sahip olduklarını söylüyor. Bu bağlamda ortalama aylık 417,8 TL. Bu miktarla tüm ay geçinenlerin oranı yüzde 32,1. 10,7 ve birinci haftada bakiyelerini tüketenlerin oranı yüzde 10,7.
Yemek kartı mı, market kartı mı?
Seçmeklerin yarısından birinde (yüzde 53,2) kartlarını yemek alışverişi yerine market alışverişlerinde kullandığınız belirtiyor ve bu oranın yarısından birinde kadınlar. Kullanılıyor yaşıyor yemek kartlarının pazarı harcamalarında kullanımı da artıyor. 55 yaş üstünde olan katılımcıların yüzdesi 64,3’ü yemek kartlarını market alışverişlerinde kullandıklarını söylüyor. Araştırmaya göre en genç grup 15-19 yaş katılımcıları da yüzde 40 olduğu market alışverişi yapıyor.
“Kullanım alanı genişletilmeli”
Yemek kartı kullanımından memnuniyet yüzde 79,3. Bir oranla market alışverişi imkanının sunulması. Sonra lütfen; kullanımda, burada bir yerde, nakit taşımada kullanılan kaldırmaya ve yemek yemeğinde ayarlanmanın kolaylaşması takip ediyor. Yüzde 45,8 memnuniyetsizlik nedeni olarak yemek kartlarının her yerde geçmemesi olduğuna neden. Memnuniyetsizlik sıralamasında anlaşmalı yerlerin pahalı olması (yüzde 18,1) ve ürün kısıtlaması (yüzde 10,8) birbirini takip ediyor.
Aplikasyonu ve temassız yemek kağıtları rekabette biri geçiyor
Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 59’u yemek kartı aplikasyonlarının varlığını önemli buluyor. Aplikasyondan daha da önemli görüntülemeler başka bir özellik için yemek kartlarının temassız olması. Temassız ödeme yapabilmenin önemli bir özellik olduğunu düşünen katılımcıların oranı yüzde 70,9.
Araştırmanın metodolojisi
Aksoy Araştırma’nın mobil paneli Eşzamanlı üzerinden TÜİK’in ücretli, maaşlı veya yevmiyeli istatistiklerine göre cinsiyet, yaş ve NUTS1 bölge kotası dahilinde yapılan araştırma, 400 kişilik ile 95 Bir yemek kartını diğerinin önüne hangi özelliklerin geçirdiğini de ortaya koyan araştırma, hali hazırda kullanılan yemeklerden önce ürününüzün memnuniyeti de gözler önüne seriyor.
Yemek kartlarına ortalama 417 TL yükleniyor, kart bakiyesi ayın sonunu getiremiyor yazısı ilk önce BusinessAnkara.com üzerinde ortaya çıktı.
Ankara – 08.07.2020 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuru soğan, patates ve limonda tüketimdeki daralma ve ihracata getirilen kısıtlamanın çiftçileri mağdur ettiğini belirterek, “Kuru soğanın fiyatı 30, patatesin fiyatı 40 kuruşa kadar gerilemiştir. Depoda bekleyen limon fire vermektedir. Çiftçilerimiz üretimden kopma noktasına gelmiştir. Kuru soğan, patates ve limonda ihracata getirilen kısıtlama kaldırılmalıdır” diye konuştu.
Bayraktar, dünya genelinde ekonomik ve sosyal sosyal sorunlara neden olan koronavirüs salgınının tarımsal üretimi de olumsuz etkilediğini bildirdi. Bu süreçte kuru soğan, patates ve limon üreticilerinin yaşadığı sorunlara işaret eden Bayraktar, ”Karantina tedbirleri kapsamında lokanta ve otellerin kapalı olması, sonrasında ise bu işletmelerin tam kapasite ile çalışmaması talep daralmasına neden olmuştur. Ürününü satmakta güçlük yaşayan üreticilerimizin bu sorununa bir de ihracatın ön izne bağlı olması eklenince üreticilerimiz zor durumda kalmıştır” dedi.
-“İhracata verilen kısmi izin yeterli olmamıştır”
Her ne kadar soğan, patateste ve limonda kısmen ihracata izin verilmiş, patateste de 500 dolar gözetim uygulaması kararı getirilmiş olsa da bu kararların yeterli olmadığını ifade eden Bayraktar şöyle devam etti:
”İhracat izninin geç açıklanması ve kısıtlı miktarda izin verilmesi pazarın kaybedilmesine de yol açmıştır. Soğan, patates ve limon üreticilerimiz piyasadaki belirsizlik ve düşük fiyat nedeniyle mağdur oldukları gibi piyasada tüccarın yeterli alım yapmaması nedeniyle pazarlama sorunları yaşamaktadırlar. Özellikle Adana, Hatay, Bursa/Karacabey’de yer yer yazlık soğan tarlada kalmıştır. Yenişehir’de ise soğan hasadı yeni başlamasına rağmen 30 kuruşa alıcı beklemektedir.
Adana ve Hatay’da patates hasadı bitmiş, Ödemiş’te hasadın sonuna gelinmiştir. Ödemiş’te patates fiyatı 95 kuruştan 40 kuruşa gerilemiştir. İnegöl ve Yenişehir’de patates hasadı başlamıştır.
Limonda ise ihracat izni verilen 10 bin ton kotanın ancak 4 bin tonu ihraç edilebilmiştir. İhracat kısıtı ve talepteki daralma nedeniyle depolarda alıcı bekleyen limonda kalite kayıpları yaşanmıştır. Hem pazar hem kalite kaybı üreticilerimizi mağdur etmiştir. Eldeki ürün pazarlanamadığı takdirde ürün yaşanan kayıplar daha da fazla olacaktır.”
-“Üreticilerimiz mağdur edilmemelidir”
Kışlık patates ve soğan ile limonda hasadın yaklaştığına dikkati çeken Bayraktar, şunları söyledi:
“Planlı ve sürdürülebilir bir üretimin gerçekleşmesi üreticilerimizin en büyük beklentisidir. Üretimde meydana gelen dalgalanma ve pazarlama sorunları üreticiden tüketiciye tüm tarafları derinden etkilemekte, pazarlama sorunlarının yaşandığı dönemde düşük fiyat nedeniyle üretici, arzın daraldığı dönemde yüksek fiyat nedeniyle tüketiciler mağdur olmaktadır.
Kuru soğan, patates gibi üretimde dalgalanmaların çok sık yaşandığı ürünlerde üretim planlaması yapılarak üreticilerimizin nerede ne kadar ürün yetiştireceğini bilmeli, üretim Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre belirlenmeli, üretimde istikrar sağlanmalıdır. Limon gibi önemli ihraç ürünlerimizde mevcut pazarların kaybedilmemesi için gerekli hassasiyet gösterilmeli, bir taraftan da yeni pazar araştırmaları da yapılmalıdır.
Üreticilerimizin üzerindeki girdi yükü hafifletilmeli, sorunlar kalıcı olarak çözülmelidir.
Üretici fiyatları düştüğünde ve pazarlama sorunları yaşandığında müdahale edilmeli, üreticilerimiz mağdur edilmemelidir.”
“Patates soğan ve limon üreticisi sıkıntıda” yazısı ilk önce BusinessAnkara.com üzerinde ortaya çıktı.
Nielsen, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemi döneminde Türkiye’nin e-ticaret kanallarında yüksek satış artışları kaydettiğini açıkladı. Bu önemde online alışverişte en çok satılan ilk üç ürün ise saç boyası, ağda ve tüy dökücüler ile hijyenik pedler oldu.
Nielsen Türkiye Genel Müdürü Şekerel Erdoğan, koronavirüs gündeminin Türkiye’de e-ticaret satışlarını ciddi oranda artırdığını vurguladı. Erdoğan; “Koronavirüs gündeminde e-ticaret satışları, geçen yılın aynı dönemine göre ortalama %159 büyüdü.” diye konuştu.
Online alışverişte en çok saç boyası aldık!
E-ticaret kapsamında ölçtükleri kategoriler özelinde de Nielsen iç görülerini paylaşan Şekerel Erdoğan, pandeminin ilk 10 haftasında en çok büyüme kaydeden ilk 10 kategorinin saç boyası (%845), ağda ve tüy dökücüler (%670), hijyenik ped (%480), hazır kahve (%419), saç kremi (%395), sabun ve duş jelleri (%331), çamaşır suyu (%319), diş macunu (%274), ev temizleyicileri (%260) ve Türk kahvesi (%253) olduğunu belirtti.
Tüketici, online alışverişi sürdürecek…
Didem Şekerel Erdoğan, Türk tüketicilerin %41’inin salgından sonra internetten yaptıkları gıda, içecek ve ev temizlik ürünleri alışverişlerini artırdığını belirtti. Şekerel Erdoğan “Türk tüketicilerinin neredeyse yarısı (%49) bu ürünleri internetten satın almaya orta ve uzun vadede devam edeceklerini belirtiyor.” diye konuştu.
“Yeni Normal”de tüketici davranışlarını şekillendirmesi beklenen faktörler:
Pandemi sonrasına ilişkin Nielsen öngörülerine de değinen Nielsen Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan, “yeni normal”de tüketici davranışlarını belirlemesi-şekillendirmesi beklenen 3 ana faktör olarak kalite ve performans, yerelin yükselişi ve teknolojinin etkisi unsurlarını saydı.
Tüketici kalite arıyor!
“Kalite ve Performans” başlığı ile ilgili konuşan Didem Şekerel Erdoğan, tüketicilerin hijyen, sağlık ve güvence arayışının yükseldiği bu dönemde tercihlerini kaliteli ve güvenilir ürünlerden yana kullanmaya daha yatkın olduklarını vurguladı. Şekerel Erdoğan, Türk tüketicilerinin %60’ının kaliteli ve güvenilir ürünler için daha fazla ödemeye hazır olduklarını belirtti.
Pandemi sürecinde yerel markalar tercih ediliyor…
“Yerelin Yükselişi” faktörüne de değinen Şekerel Erdoğan, Türk tüketicilerinin %76’sının “Pandemi döneminde market alışverişlerinde yerel markaları daha çok tercih ediyorum.” dediğini, pandemi öncesinde %54 olan yerli ürün satın alma alışkanlığının pandemiyle birlikte ciddi biçimde artış kaydettiğinin de altını çizdi. Bu noktada yakın gelecek öngörülerini de paylaşan Nielsen Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan, “Yerli üretim, yerli tarım ve yerli markalar, önümüzdeki dönemde artan bir önem kazanabilir.” diye konuştu.
E-ticareti şekillendirecek trendler:
Teknolojinin, koronavirüs dönemiyle birlikte e-ticaret üzerinde büyük etkisinin olduğunu vurgulayan Didem Şekerel Erdoğan, tüketici trendlerini şekillendirecek bu üçüncü unsurun çok boyutlu bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Teknolojinin rolünün, e-ticaretin yakın gelecekteki yapısını da belirleyeceğini vurgulayan Didem Şekerel Erdoğan, Nielsen olarak bu başlıkta 9 global ana trend saptadıklarını belirtti. Bu trendleri abonelik servisleri, online’da taze gıdanın yükselişi, yeni hızlı/teslimat trendleri, sosyal ticaret, AR/VR kullanımı, canlı yayın, yapay zeka kullanımı, sesli ticaret ve yeni ödeme seçenekleri olarak saydı.
Koronavirüs gündeminde e-ticaret satışları yüzde 159 büyüdü yazısı ilk önce BusinessAnkara.com üzerinde ortaya çıktı.
Dijital futbol gözlemciliği platformu Scoutium, yeni yatırım turunu tamamladı. Twozero Ventures’ın liderlik ettiği tura katılan Nokta Holding, Nevzat Aydın (yemeksepeti), Orkun Saitoğlu (iyzico), Barbaros Özbugutu (iyzico) ve Selin Kiper, yerli girişim markası Scoutium‘a 2 milyon dolarlık yeni yatırım yaptı.
Scoutium; tüm kulüplere, 56 farklı şehirde 179 kişilik scout ekibi ve 150’den fazla video uzmanının çektiği 90 dakikalık videolar üzerinden istenilen oyuncunun analizlerine ulaşma fırsatı sunuyor. Kulüpler; sistem, takım ya da oyuncu analizi başına ödeyecekleri ücretle Türkiye’de istedikleri yaş kategorisindeki tüm oyuncuları düşük maliyetlerle keşfedebiliyor. Futbolcular ise sistemden 90 dakikalık video ve analizlerini alarak iyi ve eksik yönlerini görme, kendilerini geliştirme ve kulüpler izlediğinde bildirim alarak keşfedilme şansına ulaşıyor.
Futbolseverlere yeni kariyer fırsatı
Scoutium’un sunduğu teknolojiyle beraber futbolseverler, video uzmanı olarak görev alıp maçların 90 dakikalık videolarını sisteme yükleyerek, gelir kazanma fırsatı elde ediyor. Sisteme kayıt olan scout adayları belirli elemelerden geçip, ardından ‘Scoutium Academy’ tarafından eğitilerek sertifikalandırılıyor ve kulüpler için analiz yaparak gelir elde etme şansı yakalıyor.
Yatırımla beraber yurtdışına açılacağız; önceliğimiz Almanya
Türkiye ve dünyada ilk olan bir iş modelini yerli bir girişimle hayata geçirdiklerini ve geride bırakılan 2,5 yıllık dönemde büyük bir yol katettiklerine dikkat çeken Scoutium CEO’su Efe Aydın, “Global bir marka olma hedefiyle çıktığımız bu yolda önemli isimlerden aldığımız bu yatırımdan dolayı oldukça gururlu ve mutluyuz. Bize güvenen herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz. Genç ve iyi bir ekibimiz var. Futbolculara, kulüplere ve futbolseverlere katkıda bulunmak için çok çalışıyoruz. Almış olduğumuz bu yatırımla beraber ekibimiz büyüyecek ve operasyonlarımız daha da hızlanacak. Hedefimizde keşfedilmeyi bekleyen futbolcular var. Teknolojik altyapısını tamamladığımız yeni geliştirme ile birlikte futbolcular, 90 dakikalık maç videolarını izleyebiliyor, Scoutium’un eğitimli ve sertifikalı scoutlarının yaptığı bireysel analizler ile negatif ve pozitif yönlerini görebiliyor. Aynı zamanda, analizlerinin kulüpler tarafından izlenmesinin ardından bildirim alabiliyor. Tüm dünyadaki futbolcuların kulüpler tarafından keşfedilmesini sağlamak olan misyonumuza uygun olarak kulüpler ve futbolcuların bir araya geldiği bir platform olma yolunda hızla ilerliyoruz. Yine gerçekleşen bu yatırımla beraber yurtdışı hedeflerimizle ilgili çalışmaya da devam edeceğiz. Tüm dünyayı ve tüm spor branşlarını olumsuz etkileyen pandemi öncesinde Almanya’dan 90 dakika video ve futbolcu analizleri sağlamaya başladık. Önümüzdeki süreçte bu çalışmalarımız giderek yoğunlaşacak” dedi.
Futbol girişimi Scotium 2 milyon dolar yatırım aldı yazısı ilk önce BusinessAnkara.com üzerinde ortaya çıktı.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre, kimya sektörü ihracatı 2020 yılı Haziran ayında geçen sene aynı döneme göre yüzde 10,17 artarak 1,42 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektörü kimyanın yarı yıl ihracatı ise 8,64 milyar dolar oldu. Haziran ayında en çok kimya ihracatı yapılan ilk üç ülke Irak, Hollanda ve Almanya oldu.
Haziran ayı kimya sektörü ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Kimya sektörümüz bu ay da en çok ihracat yapan ikinci sektör olarak ülkemize katma değer sağlamaya devam ediyor. Haziran ayında kimya sektörümüz yaklaşık yüzde 10,2 artışla 1 milyar 429 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Bir önceki aya göre de yüzde 21,26’lık artış gerçekleştirildi. Yeni normal dediğimiz sürecin de Haziran ayı itibariyle başlaması bu artıştaki önemli bir etken oldu. Sektörümüzün altı aylık ihracatı ise 8 milyar 642 milyon dolara ulaştı. Altı aylık dönemde de ikinci sektör olmayı başardık. Sektörümüzün alt ürün gruplarında Haziran ayında en çok plastikler ve mamulleri, mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler ile anorganik kimyasalları ihracatı yapıldı. Haziran ayında en fazla artış ise yüzde 119,63’lük artış ile muhtelif kimyasal maddeler grubumuzda oldu. Haziran ayında en çok kimya ihracatı yaptığımız ülkeler sıralamasında Irak 89,3 milyon dolar ile ilk sırada yer alırken, Hollanda, Almanya, ABD, İngiltere, İran, Romanya, İsrail, Fransa ve İtalya ilk onda yer aldı. Haziran ayında sektörümüzün İngiltere’ye yaptığı ihracat yüzde 102,28 artışla dikkat çekiyor. Önümüzdeki aylarda da bu artışın devam etmesini ümit ediyoruz” dedi.
Hem ihracat verileri hem de kapasite kullanım oranı, imalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) gibi öncü göstergelerin olumlu seyretmesinin ekonomimizin toparlanmaya başladığını gösterdiğini söyleyen Pelister, “İhracatçı firmalarımız için en önemli konulardan biri, istihdamı koruyarak üretimlerine ve ihracatlarına devam etmek. Bunu sağlamak için de devletimizin ihracatçı firmalarımıza sağladığı destekler çok önemli. Kısa Çalışma Ödeneği’nin 1 ay uzatılması da bu açıdan büyük önem arz ediyor. Ayrıca, Ticaret Bakanımız, Eximbank’ın 380 milyon euro kredi sağladığını duyurdu. Bu yeni kaynak da ihracatçılarımızın finansmana ulaşımı açısından önemli bir gelişme oldu. Diğer yandan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanımız da İş Bankası ile yaptıkları anlaşmayla ihracatçılarımıza sunulan 500 milyon dolarlık kredi destek paketini açıklamıştı. Tüm bu gelişmeler biz ihracatçılara gelecek için umut vadediyor. İkinci bir dalgaya maruz kalmaz isek bu koşullar altında yılı geçen seneki rakamlarımızla kapatma imkânı bulacağımıza inanıyorum” değerlendirmesini yaptı.
Haziran ayında en fazla ihracat yapılan ülke Irak oldu
Irak, Haziran ayında en çok ihracat yapılan ülke oldu. Haziran ayında Irak’ı takip eden ilk onda yer alan diğer ülkeler ise Hollanda, Almanya, ABD, İngiltere, İran, Romanya, İsrail, Fransa ve İtalya oldu.
Irak’a yapılan kimya ihracatı 2020 yılı Haziran ayında 89 milyon 333 bin dolar olarak gerçekleşti. Haziran ayında Irak’a en çok “plastikler ve mamulleri”, “uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun”, “yıkama müstahzarları”, “eczacılık ürünleri”, “muhtelif kimyasal maddeler”, “boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları”, “gübreler”, “mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler”, “yapıştırıcılar, tutkallar, enzimler” ve “anorganik kimyasallar” ihraç edildi.
2020 yılı Ocak-Haziran olarak altı aylık dönemde en çok kimya ihracatı yapılan ülkeler ise sırasıyla Hollanda, Almanya, Irak, İtalya, ABD, İngiltere, İspanya, İsrail, Romanya ve Mısır olarak ilk onda yer aldı.
Haziran ayında en çok “plastikler ve mamulleri” ihracatı gerçekleştirildi
Haziran ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında plastikler ve mamulleri ihracatı, 535 milyon 369 bin 114 dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 160 milyon 862 bin 582 dolarlık ihracatla mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı 125 milyon 499 bin 33 dolarla üçüncü sırada yer aldı. Anorganik kimyasalları takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, ‘eczacılık ürünleri’, ‘muhtelif kimyasal maddeler’, ‘kauçuk, kauçuk eşya’, ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, ‘yıkama müstahzarları’ ve ‘organik kimyasallar’ oldu.
2020 aylık bazda kimya ihracatı
AY | 2019 DEĞER ($) | 2020 DEĞER ($) | FARK (%) |
Ocak | 1.541.011.066,76 | 1.689.149.523,67 | % 9,61 |
Şubat | 1.646.217.599,10 | 1.512.623.053,16 | % -8,12 |
Mart | 1.844.933.116,99 | 1.549.066.464,21 | % -16,04 |
Nisan | 1.773.916.537,53 | 1.282.978.589,27 | % -27,68 |
Mayıs | 1.938.380.648,97 | 1.179.015.832,42 | % -39,18 |
Haziran | 1.297.647.558,94 | 1.429.636.596,25 | % 10,17 |
TOPLAM | 10.042.106.528 | 8.642.470.059 | % – 13,94 |
2020 yılı Haziran ayı en fazla kimya ihracatı yapılan ülkeler
S. NO | Ülke | HAZİRAN 2019 DEĞER ($) | HAZİRAN 2020 DEĞER ($) | DEĞİŞİM DEĞER (%) |
1 | IRAK | 59.409.005,40 | 89.333.237,53 | % 50,37 |
2 | HOLLANDA | 112.674.524,35 | 74.275.715,73 | % -34,08 |
3 | ALMANYA | 58.486.815,71 | 73.131.815,41 | % 25,04 |
4 | AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ | 65.474.392,11 | 62.458.267,37 | % -4,61 |
5 | İNGİLTERE | 30.274.989,67 | 61.191.304,43 | % 102,12 |
6 | İRAN | 35.869.706,74 | 43.938.006,20 | % 22,49 |
7 | ROMANYA | 33.179.000,45 | 42.226.414,94 | % 27,27 |
8 | İSRAİL | 24.256.106,47 | 40.620.278,32 | % 67,46 |
9 | FRANSA | 27.681.365,67 | 39.896.478,30 | % 44,13 |
10 | İTALYA | 49.790.785,02 | 39.567.072,94 | % -20,53 |
2020 yılı Haziran ayı kimya sektörü ihracatında alt sektörler
2019 -2020 | |||
HAZİRAN 2019 | HAZİRAN 2020 | %FARK | |
ÜRÜN GRUBU | DEĞER ($) | DEĞER ($) | DEĞER |
PLASTİKLER VE MAMULLERİ | 381.252.881 | 535.369.114 | % 40,42 |
MİNERAL YAKITLAR, MİNERAL YAĞLAR VE ÜRÜNLER | 383.772.785 | 160.862.582 | % -58,08 |
ANORGANİK KİMYASALLAR | 113.493.122 | 125.499.033 | % 10,58 |
UÇUCU YAĞLAR, KOZMETİKLER VE SABUN | 67.272.903 | 119.068.904 | % 76,99 |
ECZACILIK ÜRÜNLERİ | 69.519.102 | 109.526.944 | % 57,55 |
MUHTELİF KİMYASAL MADDELER | 43.853.158 | 96.312.665 | % 119,63 |
KAUÇUK, KAUÇUK EŞYA | 79.613.456 | 88.712.291 | % 11,43 |
BOYA, VERNİK, MÜREKKEP VE MÜSTAHZARLARI | 56.354.047 | 67.512.593 | % 19,80 |
YIKAMA MÜSTAHZARLARI | 29.824.892 | 52.532.781 | % 76,14 |
ORGANİK KİMYASALLAR | 41.691.784 | 28.905.788 | % -30,67 |
YAPIŞTIRICILAR, TUTKALLAR, ENZİMLER | 12.598.463 | 21.795.783 | % 73,00 |
GÜBRELER | 16.725.661 | 21.505.263 | % 28,58 |
BARUT, PATLAYICI MADDELER VE TÜREVLERİ | 718.125 | 1.132.618 | % 57,72 |
FOTOĞRAFÇILIK VE SİNEMACILIKTA KULLANILAN ÜRÜNLER | 813.076 | 743.211 | % -8,59 |
GLİSERİN, BİTKİSEL MAMULLER, DEGRA, YAĞLI MADDELER | 121.355 | 152.612 | % 25,76 |
İŞLENMİŞ AMYANT VE KARIŞIMLARI, MAMULLERİ | 22.747 | 4.413 | % -80,60 |
TOPLAM | 1.297.647.559 | 1.429.636.596 | % 10,17 |
Kimya ihracatı Haziran ayında yüzde 10’dan fazla arttı yazısı ilk önce BusinessAnkara.com üzerinde ortaya çıktı.